böbrek üstü bezi hormonları fazla çalışması

Adrenalyetmezlik olarak da bilinen Addison hastalığı, vücudun belirli hormonları yeterince üretememesi sonucu ortaya çıkan ve oldukça nadir görülen bir hastalıktır. Her 100.000 kişiden birinde görülen Addison hastalığında, böbreklerin hemen üstünde bulunan adrenal bezlerin salgılama yetersizliğine bağlı olarak BöbrekÜstü Bezi ve Hormonları Prof.Dr.Metin ÖZATA Hipotiroidi-Tiroid Bezi Az Çalışması ÇOK OKUNUYOR Prof.Dr.Metin ÖZATA TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,681 uzman makalesi arasında ' Addıson Hastalıgı ve Adrenal (Böbreküstü) Bezi ' başlığıyla benzeşen toplam 14 makaleden bu yazıyla en ilgili Classement Meilleur Site De Rencontre Gratuit. Adrenal bezler diğer bir deyişle böbreküstü bezleri, her iki böbreğin üst kutbunda yerleşmiş, sarı-yeşil renkte, yaklaşık herbiri 4-5 gr ağırlığında, 5x3x1 cm boyutlarında, anatomik komşuluğu dışında böbreklerle direkt ilişkisi bulunmayan vücudun ihtiyacı olan bazı hormonları salgılayan bir çift endokrin organdır. Adrenal bezler dış-kabuk korteks-%80 ve iç medulla-%20 bölüm olmak üzere 2 kısımdan oluşur. Dış kabuk kısmı üç tabakadan oluşur, ve her tabakadan farklı hormonlar salgılanır. Bu hormonlar 1-Aldosteron Böbrek üstü bezinin kabukkorteks kısmının en dış tabakasındanglomerulosa salgılanır ve böbrekleri etkiyerek vucudun su ve tuz dengesini sağlamaya çalışır. Sodyum ve potasyum seviyelerini kontrol ederek vucutta kan basıncını dengede tutmaya yardımcı olur. 2-Kortizol Böbrek üstü bezinin kabukkorteks kısmının orta tabakasındanFasikulata salgılanır ve metabolizmayı etkiler ve vücudun stress ve enfeksionlarla baş etmesine katkıda bulunur. 3- Dihidroksi Epiandrosteron DHEA Böbrek üstü bezinin kabukkorteks kısmının en iç bölgesinden salgılanır ve erkeklerde androjen olarak, kadınlarda ise östrojen gibi etki yaparak cinsiyet karakterlerinsaç ve kıl dağılımı,cinsiyete uygun bir şekilde vücudun şekillenmesi, ve sürdürülmesine katkıda bulunur. 4-Katekolaminler Böbrek üstü bezinin İç-Medulla bölümünde ise Katekolaminler denilen hormonlarEpinefrin-adrenalin,norepinefrin ve dopamin özellikle korku-stres ve efor durumlarında salgılanır. Bunlar kalp hızını artırır, tansiyon yükseltir, solunum sayısını artırır, gerilim ve farkındalığı üst seviyeye çekerek vucut tehlikeli durumlardan kurtulmasını sağlamaya ve bu durumu idare etmesini sağlar. Adrenal Tümörlerin sınıflandırılması Böbreküstü bezi tümörleri iyi huylu, kötü huylukanser olmak üzere iki kısıma ayrılmakta ve bunlarda kendi arasında aşırı hormon üretip üretmemesinefonksiyonel olan ve olmayan göre iki alt gruba ayrılır. Yani bu tümörler her zaman kanser anlamına gelmemektedir, çoğunlukla iyi huylu tümörlerdir. 1-İyi huylu tümörler İyi huylu adrenal tümörler, kanser değildir, başka bölgelere ve organlara yayılmazmetastaz yapmaz, nispeten küçük çaplı tümörleriadenom ifade eder, ve check-up veya tarama testlerinde tesadüfen ortaya çıkarılırAdrenal Incidentaloma 2-Fonksiyonel tümörlerAşırı hormon üreten Bu tümörler de yine çoğunluğu iyi huylu olmak üzere çok az bir kısmı kötü huylu adrenal kanserlerdir. Bunlar aşırı bir şekilde hormon üretirler ve aşırı ürettikleri hormonun cinsine göre bir klinik tablo ile hastalar gelir. Fonksiyonel adrenal tümörler genellikle tek-bir hormonu aşırı üretirler, ancak nadirde olsa birden fazla tür hormon aşırı üretebilirler. 3-Kötü huylu adrenal kanserler Adrenal kanserler nadir görülmektedir4-12/milyon insan, ve bunlar genellikle adrenokortikal yani kabuk kısmından köken alan tümörlerdir. Daha çok genetik olarak risk taşıyan ve bazı sendromlarla beraber gözükmektedir. Adrenal Tümörlerin nedenleri ve risk faktörleri Adrenal tümörlerin nedenleri tam olarak anlaşılmamıştır, ancak bazı nadir genetik durumlar riski arttırmaktadır, özellikle adrenal kanserin gelişme riskini artırmaktadır. Bunlar arasında multiendokrin neoplazi tip 2MEN-2, von Hippel-Lindau sendromuVHL, ailesel paraganglioma sendromu, nörofibromatoz tip 1, Carney kompleksi ve Li – Fraumeni sendromu sayılabilir. Adrenal Tümörlerin Belirtileri Hormon üretmeyen ve/veya küçük çaptaki tümörler genellikle hiçbir belirti vermeyebilir. Adrenal tümörlerin belirtileri, tümörün tipine ve salgıladığı hormonlara bağlı olarak değişkenlik gösterir. Yaygın belirtiler arasında kan basıncında bir artış, açıklanamayan kilo alımı, susuzluk hissi ve sık sık idrara çıkma dışında; düşük potasyum seviyesi, kalp çarpıntısı, aşırı sinirlilik, kaygı veya panik atakları, baş ağrısı, aşırı terleme, diyabet, karın ağrısı, halsizlik ve güçsüzlük, karın cildinde çatlaklar ve saçlarda aşırı büyüme görülebilmektedir. Adrenal Tümör Tipleri 1-Rastlantısal Adrenal Tümörlerİnsidentalomalar Bu tümörler hiçbir belirti vermeden, rutin sağlık taramalarında ve kontrollerde tesadüfen karşımıza çıkan tümörleri ifade eder, ki bunlar adrenal tümörlerin büyük kısmını veya başka nedenlerle BT veya MRG yapılan 50 yaşın üzerindeki insanların yaklaşık %5'inde küçük adrenal korteks tümör tanısı konulmaktadır. Çoğu %90’ı iyi huylu olsa da, küçük bir yüzdesi kötü huylukanser veya fonksiyoneldiraşırı hormon üreten ve cerrahi olarak çıkarılması gereken tümörler olabilir. Yüksek tansiyon, rastlantısal tümörlerin en sık belirtisidir. Diğer belirtiler arasında yüzde kızarmaflashing, kalp çarpıntısı, kas güçsüzlüğü ve anksiyete bulunur. 2-Aldosteronomlar Conn Sendromu Böbrek üstü bezinin kabukkorteks kısmının en dış tabakasınınglomerulosa bir hastalığı olup aşırı miktarda Aldosteron salgılanması ile karakterize iyi-huylu bir tümördür, Conn sendromu veya hiperaldosteronizm olarak isimlendirilmektedir. Aldosteron böbreklerde su-tuz tutulumuna bağlı olarak kan basıncınıtansiyon yükseltir ve potasyum seviyesini düşüren bir hormondur. Bunu tümörlerinde aldosteron aşırı bir şekilde salgılanır ve kontrol altına alınamayan yüksek tansiyona ek olarak halsizlik,şişkinlik, yoğun susuzluk hissi ve sık idrara çıkma hissine ve kanda düşük potasyum ve yüksek tuzsodyum seviyesine neden olur. Bazen tümör olmadanda iki taraflı bu tabakanın aşırı çalışmasınaBilateral adrenal hiperplazi-BAH bağlı aynı tablo yani hiperaldosteronizm-Conn hastalığı görülebilmektedir. Eğer gerekli tedaviler sağlanmazsa yüksek tansiyona bağlı felç, kalp krizi ve böbrek yetmezliği neden olabilir. 3-Adrenal Cushing Sendromu Cushing sendromu böbrek üstü bezinin yine kabuk kısmındaki orta tabakanınFasikulata tümörü veya aşırı çalışmasına bağlı ürettiği yüksek kortizol’un neden olduğu klinik tablodur. Kortizol metabolizmayı etkileyen bir hormondur ve normal koşullar altında vücudun ameliyat, yaralanma veya enfeksiyon gibi stres durumlarında vucudu korumaya ve bu streslere karşı koymasını sağlayacak metabolik olayları destekler. Tümör veya aşırı üretimin olduğu iki taraflı adrenal hiperplazide aşırı salgılanan kortizol; özellikle gövde ve yüzde yağ birikimi-santral yağlanmaya neden olurken, kollarda ve bacaklarda herhangi bir değişikliğe neden olmaz. Bu asimetrik yağ birikimi ve hızlı kilo artışına bağlı yüzde aydede görünümüne ve omuz ve sırtta buffalo hump-bufalo kamburu görüntüsüne neden olur, bu fenotipik değişiklikler Cushing sendromu için tipik bir görüntüdür. Bu bulgular dışında yine kortizol’un aşırı salgılanmasına bağlı olarak; ciltte incelme,karında ve uyluk bölgede tipik mor çatlaklarStretch, yüzde kıllanmada artış ve kıllarında fazla büyüme, huzursuzluk, aşırı sinirlilik ve depresyon,halsizlik ve yorgunluk, kaslarda incelme ve zayıflık, cinsel fonksiyon bozukluğu, kemik erimesiosteoporoz görülebilmektedir. Ayrıca tip2-diyabete, düşük potasyum seviyesine ve hipertansiyona neden adet bozuklukları görülebilmektedir. 4-Cinsiyet Hormonu Üreten Tümörler Böbrek üstü bezinin kabukkorteks kısmındaki iç tabakanınReticularis tümörü veya aşırı çalışmasına bağlı ürettiği yüksek cinsiyet hormonu- androsteronDHEA neden olduğu klinik tablodur, çok nadir görülen bir hastalıktır. Aşırı üretilen cinsiyet hormonu-androjenler; genç erkeklerde ergenliğe erken giriş, kadınlarda ise sesde kalınlaşma, kıllanmada ve saç büyümesinde artiş, yüzde akne ve adet bozuklıklarına neden olur. Bu tümörlerin diğer adrenal tümörlere göre kötü huylu-kanser olma olasılığı yüksek bulunmuştur. Yine hem cinsiyet hormonu-androjen hem de diğer adrenal hormon salgılayan tümörlerin kötü huylu-kanser olma olasılığı daha yüksektir. 5-Feokromositoma ve Paragangliomalar Feokrositoma, böbrek üstü bezinin içMedulla kısmının tümörü veya aşırı çalışmasına bağlı ürettiği yüksek Katekolaminlerin epinefrin-adrenalin, norepinefrin ve dopamin neden olduğu klinik tabloyu ifade eder. Normalde, bu hormonlar vücudun yine streslerle baş etmesine yardımcı olur ve vucudu korumaya ve herhangi bir tehlikeye karşı tetikte tutar. Fakat bu hormonların aşırı salgılandığı tümör veya hiperplazilerdeaşırı üretim durumu ilaçlarla kontrol edilemeyen yüksek tansiyona neden olur ve inme-felç gibi ciddi durumlara yol açabilir. Hatta ani ölüm riski mevcuttur. Feokrositomaların %90’ı iyi huylu tümörler olup sadece %10’u kötü huylu-kanserlerdir. Paragangliomalar ise karın, pelvis, göğüs ve boyunda bulunan bir tür nöroendokrinhormon üreten tümörlerdir. Genetik Multipl endokrin neoplazi ve von Hippel-Lindau hastalığı gibi hastalıklar feokromositoma ve diğer adrenal tümörlerin gelişme riskini artırmaktadır. Feokromasitoma ve paragangliomalarda klinik olarak terleme, başağrısı, yüksek tansiyon, kalp hızında artış ve çarpıntı, kaygı ve korku fazlalığı ve kan şekeri artışı görülebilmektedir. 6-Adrenal Kanserler Böbrek üstü bezinin tümörlerinin sadece %5-10’u kötü huylu-kanserlerdir. Adrenal kanserlerin tüm kanserlerin sadece %00,5-%02’sini oluşturur, çok nadir kanserlerdir. En sık 5 yaş altı ve 40-50 yaş grubunda ortaya kanserler oldukça haşin ve agresif seyreder, hızla yayılır ve diğer bölge ve organlara metastaz yapar ve hastada bir çok şikayet ve bulgulara neden olur. Kanserin salgıladığı hormon, yayılım ve direkt etkisine bağlı olarak hastalarda kilo alımı,sıvı tutulumuna bağlı hipertansiyon, şişkinlik ve ödem, diyabet, saçlarda anormal büyüme kıllanma, anormal cilt değişiklikleri görülebilir. Kanseri yalıdığı ve metastaz yaptığı bölgeye bağlı olarak karın ağrısı, dolgunluk hissi ve kilo kaybı görülebilir. Adrenal tümörlerin tanısı Böbreküstü bezi tümörlerini teşhis etmek için genelde ileri teknolojinin tanıdığı olanaklardan faydalanılmaktadır. Anemnez, sistematik fizik muayene ve tansiyon ve vucut ölçümlerikilo, boy vs, rutin laboratuar testleri, hormon seviyeleri ve bazı komplex hormon seviyesi ölçümleri ile normalin üstünde hormon olup olmadığını belirlenmekte ve CT, MRI ve tüm vücut PET taramaları gibi görüntüleme testleri ile anormal tümör varlığı saptanmaktadır. Gerektiğinde biyopsi tanıyı doğrulamaya yardımcı olabilir. Görüntüleme yöntemleri ile saptanan bir tümörde ilk yapılacak iş tümörün fonksiyonel mi değilmi, yani aşırı hormon üretip üretmediğine bakılır. Daha sonra bu kitlenin iyi huylumu kötü huylu-kanserimi, bunu ayrımına bunlar için Kan ve İdrar Testleri Vücutta adrenal tümörler tarafından üretilebilecek anormal hormon seviyelerini kontrol etmek için kan veya idrar testleri, bazı basit ve komplex hormon seviyeleri ölçümü gerçekleştirilir. Bazı durumlarda, 24 saatlik idrar toplanması ve bu idrarda atılan adrenal hormon atıkları seviyesi ölçümleri gerekebilir. Bu laboratuar testlerinde, kan potasyum, sodyum, renin seviyeleri aldosteronoma tanısı koymada önemlidir. Adrenal hormonlardan kortizol seviyesi ölçümü tanıda önemlidir ve yüksek kortizol seviyeleri, Cushing sendromunun varlığını gösterebilir. Kan Dopamin, norepinefrin ve epinefrin ölçümü ve idrarda bu hormonların atıklarınınmetanefrin ölçümü yapılır ve bunların yüksek olaması feokromositoma belirtisi olabilir. Yine androjen üreten bir adrenal tümörde şüpheleniliyorsa kanda DHEA olarak da bilinen dehidroepiandrosteron gibi adrenal androjen veya 24 saat idrardaki atığımetaboliti olan 17-ketosteroid seviyelerini test edebilir. Görüntüleme Yöntemleri Yüksek adrenal hormon seviyeleri adrenal bir tümörü düşündürmesi durumunda görüntüleme testleri ile tanıyı doğrulanmaya çalışılır. Adrenal tümörlerin büyük çoğunluğu başka tıbbi nedenlerden veya rutin kontrolerden yapılan görüntüleme testleri sırasında tesadüfenİnsidentaloma ortaya çıkar. Ultrasonografi Rutin yapılan ultrasonografi incelemesinde 1 cm den büyük tümörler saptanabilmektedir, çok kolay ve ucuz bir basmak bir tanı aracı olarak kabul edilmektedir. CT taramaBilgisayarlı tomografi Kontrast madde de kullanılarak yapılan bir tomografi, adrenal tümörler için net bir görüntüleme kullanılmaktadır. Manyetik Rezonans GörüntülemeMR Bu görüntüleme yönteminde kitlenin yapısı hakkında fikir elde edilir. Adrenal kanserlerde bu tümörün yaygınlığını göstermesi açısından önemlidir. Bu yöntemde radyo dalgaları kullanılmaktadır. Yine kontrast madde kullanılmaktadır. PET Tarama Kanser teşhisin önemli olan bu radyoizotop nükleer tıp incelemesinde adrenal tümörün kanserli olup olmadığını belirlemek,varsa metastaz yapıp yapmadığı veya bilinen başka bir kanserin böbrek üstü bezine yayılım yapıp yapmadığını bize göstermektedir. Ayrıca kanserin ne kadar yoğun ve aktif olduğu hakkında da fikir vermektedir. Adrenal Venöz Örnekleme Uyluktaki büyük bir toplardamardan bir stent girilerek her iki adrenal ve böbrek toplardamarında kan örnekleri alınmasına olanak tanır, bu kandan aldosteron ve renin seviyesine bakılarak aşırı hormon üretimi tümöreni bağlı yoksa iki adrenal dokusunun fazla çalışmasınamı bağlı bunun saptanması için yapılır. Adrenal tümörlerin tedavisi 1-Aktif İzlem ve kontrolFonksiyonel olmayan yani hormon üretmeyen ve görüntüleme yöntemlerinde kanser şüphesi göstermeyen 4 cm den küçük adrenal kitleler genellikle sadece 6-12 ayda bir aktif izlemle kontrol protokolüne alınır. Zira 4 cm den küçük tümörlerin kanser olma olasılıkları düşüktür Bazı kitleler daha sık kontrol gerektirebilir. Kontrollerde düzenli aralıklarla6-12 ay rutin kan, idrar, hormon seviyeleri ve görüntüleme yöntemleri kullanılarak yapılır. 2-CerrahiFonksiyonel olan yani aşırı hormon üretmesi nedeniyle ciddi şikayetlere neden olan veya 4 cm den büyük olan adrenal tümörler cerrahi yoldan çıkarılır, böylelikle hastalar kitlenin ürettiği aşırı hormonların yaptığı etkilerden olan; kontrol edilemeyen yüksek tansiyon,kalp krizi, kilo alımı, diyabet ve böbrek problemleri gibi ciddi uzun süreli sağlık sorunlarından korunmuş olur. 4 cm den büyük adrenal kitlelerin kanser olma olasılıkları yüksek olduğundan fonksiyonel olsun olması yine cerrahi tedavi gerekir. Cerrahi ya sadece adrenal bezindeki kitle tamamı çıkartılır veya adrenal bezin tamamı kitle ile beraber çıkarılır. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz. PembeNar ÖzelHer iki böbreğin üst tarafında yerleşmiş olan iki küçük organdır. Üçgen şeklinde ve başparmak büyüklüğündedir. Bu bezin vücutta hayati önemi vardır. Böbrek üstü bezleri endokrin bez olarak bilinir, çünkü bu bezler çok sayıda hormon üretmektedir. Bu hormonlar kan basıncının ayarlanmasında, kanın içerisindeki kimyasalların seviyesinin ayarlanmasında, vücuttaki su ve şeker kullanımı ve stres altında iken kaç veya savaş reaksiyonunu verebilmemizi durumlara karşı dayanabilmemizi sağlamaktadırlar. Bu böbrek üstü bezden üretilen hormonlar kortizon, aldesteron, epinefrin, nor-epinefrin seks hormonlarıöstrojen ve androjenBöbrek üstü bezin hastalığının nedenleri nedir?Böbrek üstü bezin hastalığına çok nadir olarak rastlanır. Bu bezin cerrahi olarak çıkarılmasına neden olan ana neden bez içerisinde yerleşmiş olan ve gereğinden fazla hormon üreten bir tümör fazla hormon üreten tümörlerin çoğu küçüktür ve kanser değillerdir. Bunlar benin yanı iyi huyludurlar ve genellikle laparoskopik kapalı ameliyat olarak çıkarılabilirler. Bu bezler fazla hormon üretmenin dışında da ameliyat edilebilir. Bunlar; çok fazla büyürlerse ve kanser riski varsa da ameliyatla çıkarılırlar. Adrenal kanser çok nadir karşılaşılan bir durumdur. Adrenal kitleler bazen başka şikayetlerle yapılan tetkikler esnasında tesadüfen üstü bez hastalığının belirtileri nelerdir?Adrenal bez hastalıklarında belirtiler genellikle adrenal bezdeki bir tümörden salgılanan fazla hormonun etkisine bağlıdır. Bu fazla hormon üretimine bağlı oluşan başlıca hastalıklar; Feokromositoma, aldosteronomaConn sendromu, ve kortizon üreten tümörcushing. Bunların tipik özellikleri aşağıda Salgılanan fazla hormon sonucunda kan basıncı çok yükselir ve periyodik şiddetli baş ağrısı, çok fazla terleme, ankziyete, çarpıntı ve kalp hızında artma. Bu belirtiler birkaç saniyede sonlanacağı gibi dakikalarca da sendromu Fazla aldesteron üreten bir adenoma vardır. Üretilen bu fazla aldesteron kan basıncını yükselttiği gibi kan potasyum düzeyini düşürür. Bu durum hastalarda genellikle halsizlik, yorgunluk, güçsüzlük ve sık idrara çıkmaya neden sendromu Gereğinden fazla kortizon üreten bir tümör mevcuttur. Bu fazladan üretilen kortizon hastalarda kan şekeri seviyesinde yükseklikşeker hastalığı, şişmanlık özellikle yüzde ve göbek çevresinde, kan basıncında yükselme, bayanlarda adet düzensizliği, kolay tahriş olabilen bir cilt. Çoğu cushing sendromu beyindeki pituitary bezdeki bir adenomdan fazla salgılanan hormon nedeniyle olmaktadır bu hastaların tedavisinde adrenal bezin çıkarılması Başka sebeplerle görüntülenme yapılırken tesadüfen bulunan adrenal bezdeki kitleler yukarıda saydığımız hormonları fazladan üreterek bu hastalıklara sebep olabilirler. Ama bu şekilde tesadüfen yakalanan adrenal kitleler genellikle bir fazla hormon üretmezler ve hiç bir belirti vermezler ve genellikle iyi huyludurlar. Bu tesadüfen yakalanan adrenal kitlelerde ameliyat endikasyonları şunlardır; - Eğer fazladan hormon üretiyorsa- Kitle 4 cm den daha büyükse- Kitle malin karakter taşımakta bez kanseri Çok nadir kanserlerdir. Genellikle tanı konulduğunda çok büyüktürler, eğer 10 cm geçmişse açık ameliyat yapılması daha çok tercih adrenal bezde bir kitle görüntülersek veya adrenal bez hastalıklarının bir belirtisinden şüphelenildiği zaman bu hastaya fazladan üretilen bir hormon var mı diye kan ve idrar tetkikleri yöntemlerinden Abdominal ultrasonografi USG, abdominal tomografi BT MR, nükleer tıp ta sintigrafi çalışmaları hormon salgılayan adrenal bezlerin tedavisinde tümör boyutuna bakmadan cerrahi olarak çıkarılması gerekmektedir. Kanser şüphesi olan ve 4 cm den büyük olan adrenal kitlelerinde tedavisi yine cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Böbrek Üstü Bezi Hormonları Nedir? Tedavisi Nasıl Olur? Böbreklerin üst bölümlerinde yapışmış vaziyette bulunmakta olan sarı tonlarındaki renge sahip olan iki adet bezlerdir. Diğer endokrin bezlerde de olduğu gibi kan damarları açısından oldukça zengin olurlar, bu böbrek üstü bezlerin böbreklerle direkt olarak bir ilişkisi yoktur. İçindekilerBöbrek üstü bezleri nedir?Böbrek üstü bezlerden salgılanan hormonlarıBöbrek Üstü Bezlerinden Oluşan Hormon Düzensizlikleri Böbrek üstü bezleri nedir? Böbreklerin üst bölümlerinde yapışmış vaziyette bulunmakta olan sarı tonlarındaki renge sahip olan iki adet bezlerdir. Diğer endokrin bezlerde de olduğu gibi kan damarları açısından oldukça zengin olan bu böbrek üstü bezlerin böbreklerle direkt olarak bir ilişkisi bezler yani, diğer bir deyiş ile böbrek üstü bezleri, yapısı ve salgılamakta olduğu hormonlarının diğerlerinden değişik olan 2 adet tabakadan meydana gelmektedir. Adrenal bezlerin pembe tonlarında olan görüntüsü dış kısımlarında kabuk, yani; adrenal korteks, iç kısmında ise öz bölgesi, yani; adrenal medulla hormonlarının daha az salgılanması durumlarında kanda bulunmakta olan ACTH miktarı artış gösterir. Bu gibi durumlarda deri tunç rengini alır ve kan basıncı olması gerektiği değerlerin altına düşer, iştahsızlık sorunu ortaya çıkar, kaslarda ise zayıflama ve genel bir halsizlik söz konusu olur. Sodyum ve klorun dışarı atılması durumu artar iken vücut sıvılarındaki potasyum miktarı artarAddison hastalığı. Bu bezlerin kabuk bölümünden hormonların salgılanması hipofiz bezinin ön lobundan salgılanmakta olan ACTH hormonu yardımı ile düzenlenir. Böbrek üstü bezi nin görevleri şunlardır Böbrek üstü bezi, isminden de anlaşışabileceği gibi böbreklerin üst kısmında yer alır. Kabuk ve öz diye adlandırılan iki ayrı bölümde incelenirler. Kabuk bölgesinden “ kortizol ” hormonu salgılanmaktadır. Bu hormon aminoasitlerden glikoz sentezini uyarmayı sağlar. Kana yeterli miktarlarda kortizol hormonunu salgılanmaz ise deride bulunmakta olan renk maddelerinin sayısı son derecede artar ve olmaması gereken, tuhaf bir kahverengileşme görülür. Buna tıp dilinde “ Addison ” hastalığı ismi verilmiştir. Bu hastalıktan müzdarip kişilerde en sık görülen belirtiler; iştahsızlık, halsizlik ve kaslarda zayıflama gibi üstü bezlerinin öz bölgesinden “ adrenalin ” adı verilen hormon salgılanmaktadır. Adrenalin; kan damarlarını daraltarak, kalp ritmini, atışını hızlandırır, karaciğerde glikojenin glikoza hidrolizini arttırır. Adrenalinin karaciğerde glikojenin glikoza bölünmesini hızlandırması, kanda bulunan glikoz miktarının sabit tutulması gibi hususlarda oldukça önemli rol oynar. Böbrek üstü bezlerden salgılanan hormonları Böbrek üstü bezi kabuk bölgelerinden salınımı gerçekleşen hormonları şunlardır Kortizol Organizmada karbonhidrat ve proteinlerin işleyişini düzene sokar. Böbrek üstü bezi bu hormonu üretir. Protein ve de yağların glikozlara dönüşüm süreçlerinin daha hızlı olmasını işlemler sayesinde kanda bulunmakta olan şeker miktarının daha da yükselmesini amaçlı olarak iltihaplanma, romatizma ve alerji gibi rahatsızlıklarda da sıklıkla ise glikojen sentezinin daha hızlı gerçekleşmesini sağlar. Aldosteron Aldosteron hormonu böbreklerde bulunan idrar tüpçüklerinden sodyum ve klor iyonlarının tekrardan emilimini yollarla kan veya hücre dışı sıvıların iyon değişiminin düzenlenmesine yardımcı salgılanır ise kan basıncı normal seviyesinden çok daha fazla yükselir ve doku sıvısınında miktarı artar. Hormonların üretilememesi durumunda ise bu aksaklık ölüme sebep suyu yutmuş olan bir insanda aldosteron miktarı diğer insanlara göre çok daha fazla azalır. Adrenal eşey hormonları Hem erkek hem de kadınlarda böbrek üstü bezlerinin kabuk kısımlarından az bir miktarda eşeysel ismi verilen hormonlar çocuklarda ergenlik dönemlerinden önce bu hormon olması gerekenden fazla salgılanır ise hangi çocuk normal zamanından çok daha önce ergenliğe ise bu hormon gereğinden fazla çalışırsa sakal çıkar, ses telleri kalınlaşır ve erkeklere ait özellikler eşey hormonlarının fazla salınması gibi durumlarda erkek çocuklarda ses kalınlaşması ya da kas gelişmesi ile tüylenme üstü bezi öz bölgesinden salgılanan hormonlar şunlardırBuradan salgılanmakta olan hormonlar metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olan, sempatik sinirlerin öz bölgesini uyarması halinde salgılanırlar Adrenal Epinefrin Heyecanlanma, korkma, sinirlenme, üzülme gibi ruh hallerinde ve bazı alınan ilaçların yan etkilerinin olumsuz olması durumunda kanda bulunan hormon miktarı artar. Hangi olduğunda vücudun nasıl tepki vereceği hormonlar sayesinde saptanır. Hangi bu durumda adrenalinin etkisi ile kanda bulunan şeker miktarı ve kan basıncı oranı ve kan dolaşımı hızı oldukça yükselir, hücrelerde olan enerji üretimi artar, sindirim sistemi yavaşlamaya atışları hızlanır, damarlar olduğundan daha da genişler ve göz bebekleri büyümeye normalden daha fazla kan gider ve kanın pıhtılaşma süresi kısalır. Yorgunluğa karşı ise daha dirençli hormonu, duran bir kalbin yeniden çalışmasında ve kan basıncının yükselmesi gibi durumlarda hormonu etkisiyle deride bulunan kılcal damarlar ise daralır. Korktuğumuz zamanlar derimizin sararmasının sebebi bu hormondur. Böbrek Üstü Bezlerinden Oluşan Hormon Düzensizlikleri Hormonların olması gerekenden yüksekliği ya da düşüklüğü sağlık açısından olumsuz bir durumdur. Yüksekliği için çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Yüksek olması durumunda hormonu dengelemek için doktor size çeşitli ilaçlar verecektir. Kadınlarda ve erkeklerde hormon eksikliği ve fazlalığı bedensel – ruhsal bir çok sıkıntıya neden olabilmektedir. Kadınlarda sakal çıkması, ses tellerinin çatallaşıp daha erkeksi olması, vücutta aşırı tüylenme, hareketlerin erkeksileşmesi gibi yan etkiler görülür. Bu fiziksel yan etkilerin yanı sıra, ruhsal durumunda da dalgalanmalar görülür. Kişi kendisini daha stresli ve mutsuz hissedebilir. Erkeklerde ise, ses telleri incelir, tüylenmeler seyrekleşir, gögüs büyümesi olabilir, cinsel organda ve ereksiyonda sorunlar görülür. Erkeklerde de hormon dengesizliklerinde ruhsal sorunlar sıklıkla görülmektedir. Ereksiyon sıkıntısı yaşanması sebebi ile genellik ile kendilerini daha kötü hissederler. Stresli ve sinirli hissederler ve sürekli mutsuz, karamsar bir ruh hali içerisinde bulunurlar. Hormon düzensizlikleri toplar damarlardan alınacak bir kan örneği ile, bir gün içerisinde tespit edilebilir. Bu test sonucunun ardından doktorunuz size en uygun tedaviyi verecektir. Dışarıdan alacağınız doğal ve katkısız ek gıdalarla da iyileşme sürecini hızlandırabilirsiniz. Doktorunuza danışmadan ilaç kullanmanız hormon düzeylerinizi daha da olumsuz etkileyebileceği için, reçete edilenin dışına çıkılmaması sağlığınız açısından daha iyi olacaktır. Osman MÜFTÜOĞLUYetersiz veya fazla çalışmaları sizi ciddi sorunlarla baş başa ve derinden seyreden bir böbrek üstü bezi yetersizliği, araya giren ateşli bir enfeksiyon ya da aşırı sıcağa bağlı terleme sonucu ani bir adrenal krize dönüşebilir. Derin bir güçsüzlük, karın, bel ve bacaklarda şiddetli ağrılar, kan basıncında ve vücut ısısında ani değişiklikler...Böbreküstü bezleri, ürettikleri hormonlarla metabolizmanızın, strese karşı cevabınızın, elektrolit dengenizin önemli ölçüde belirleyicisidir. Bu küçücük organların merkezi ve kabuksu kısımları farklı hormonlar üretmektedir. Böbreküstü bezlerinin yeterli miktarlarda hormon üretememesi, kortizol hidrokortizon aldosteron androstendion ve dehidroepiandrosteronun kanınıza ihtiyacınız kadar verilmemesi demektir. Bu durumda kan basıncınızda aşırı yükselme ya da düşme, aşırı sıvı ve elektrolit kaybına bağlı sorunlar, tüylenme, ciltte çatlamalar, yağ depolanmaları, kemik kırılganlığında artış karşı karşıya kalabileceğiniz sorunlardan sadece birkaçıdır...Üretim eksikliği yavaş ilerleyen bir süreçte oluşmaktadır. İlk belirtiler sodyum ve potasyum dengesinin bozulmasıdır. Aldosteron hormonunun üretimdeki azalma böbreklerden sodyum atılmasını azaltmakta, potasyumun kanda fazlaca miktarlarda birikimine yol açmaktadır. Asit yükünde artma bedeninizdeki asitleşme eğilimi kaçınılmazdır. Dolaşımdaki toplam sıvı miktarının azalması kan basıncında düşmeye yol azalması kan şekerinde düşmelere, güçsüzlük, yorgunluk, halsizlik, bitkinlik gibi problemlere yol açar. Beden direnci ve bağışıklık gücü azalır. Vücudun enfeksiyonlar, bedensel ve ruhsal travmalarla mücadele gücü sınırlanır. Kolayca atlatılan enfeksiyonların, ishallerin yerini derin halsizlikler, kan basıncında ani ve tehlikeli düşmeler ve bazen de şoka, komaya kadar giden tablolar BELİRTİLERİAslında sorun ilk belirtilerini uzun zamandır vermekte ama gözden kaçmaktadır Güçsüzlük, halsizlik, yorgunluk, ayağa kalkınca oluşan baş dönmeleri, denge sorunları başlangıç döneminde genellikle vardır. Avuçlardaki, dirsekler ve kalçalardaki koyu siyah renklenmeler erken dönemlerde pek fark edilmez. Alın, yüz, boyunda koyu renkli çiller, cilt rengi kaybolmuş beyazlaşmış alanların farkına varıldığında sorun oldukça bir iştahsızlık, anlamsız ve can sıkıcı bir bulantı hep vardır. Sık tekrarlayan ishaller, bu ishallerin iyice derinleştirdiği yorgunluk ve halsizlikler başka nedenlere bağlanır. Üşüme, ısınamama, baş dönmesi ve dengede zorlanma gibi belirtileri de gözden kaçırabilirsiniz! Kilo kaybı, depresif bir ruh hali, konsantrasyon ve bellek kaybı yetmezliğin ileri safhalara ulaştığının belirtilerin böbreküstü bezlerinin yetersizliğinden kaynaklandığını ilk kez Addison fark etmiştir. Böbreküstü bezi yetersizliği ile ilişkili hastalık bu nedenle onun adı ile hastalığının başlıca bilinen belirtileri dinlenme ile geçen güçsüzlük, kas zayıflığı, açlığa dirençsizlik ve kan şekeri düşmesi ile ilgili hipoglisemi işaretleridir. Dikkat kaybı, düşünme güçlüğü, bellek sorunları, sinirlilik, karakter değişmesi, uyku eğilimi... Yorgunluk, güçsüzlük, kilo kaybı zamanla daha da belirginleşir. Hastalar bazen ellerini bile kıpırdatamadıklarından, kişisel bakımlarını yapmakta zorlandıklarından yakınırlar. Bunlar ileri dönem süreli yüksek miktarda kortizon kullanan hastalarda da dikkat edilmezse böbreküstü bezi yetersizliği oluşabilmektedir. Dört-beş haftadan daha uzun süre kortizonlu ilaç verilen hastalarda, özellikle yüksek dozlarda kortizon kullanımında böbreküstü bezleri orijinal kortizon üretimini durdurup tam bir suskunluğa geçebilirler. Bu son derece tehlikeli bir durumdur. Kortizonlu ilaçların zorunlu olarak uzun süreli kullanımlarının gerektiği tıbbi durumlarda ilaç dozajının etki ve yan etki süreçlerinin uzman bir hekim tarafından planlanması ve denetlenip izlenmesi bezlerinin tümörler, enfeksiyonlar tüberküloz, ilaçlar ketokonazol kanama veya madde birikimleri Amiloidoz gibi nedenlerle tahribi de hormon üretimini tehdit edebilir, yetersizliğe yol açabilir. Adrenal bezler diğer bir deyişle böbreküstü bezleri, her iki böbreğin üst kutbunda yerleşmiş, sarı-yeşil renkte, yaklaşık herbiri 4-5 gr ağırlığında, 5x3x1 cm boyutlarında, anatomik komşuluğu dışında böbreklerle direkt ilişkisi bulunmayan vücudun ihtiyacı olan bazı hormonları salgılayan bir çift endokrin organdır. Adrenal bezler dış-kabuk korteks-%80 ve iç medulla-%20 bölüm olmak üzere 2 kısımdan oluşur. Dış kabuk kısmı üç tabakadan oluşur, ve her tabakadan farklı hormonlar salgılanır. Bu hormonlar 1-Aldosteron Böbrek üstü bezinin kabukkorteks kısmının en dış tabakasındanglomerulosa salgılanır ve böbrekleri etkiyerek vucudun su ve tuz dengesini sağlamaya çalışır. Sodyum ve potasyum seviyelerini kontrol ederek vucutta kan basıncını dengede tutmaya yardımcı olur. 2-Kortizol Böbrek üstü bezinin kabukkorteks kısmının orta tabakasındanFasikulata salgılanır ve metabolizmayı etkiler ve vücudun stress ve enfeksionlarla baş etmesine katkıda bulunur. 3- Dihidroksi Epiandrosteron DHEA Böbrek üstü bezinin kabukkorteks kısmının en iç bölgesinden salgılanır ve erkeklerde androjen olarak, kadınlarda ise östrojen gibi etki yaparak cinsiyet karakterlerinsaç ve kıl dağılımı,cinsiyete uygun bir şekilde vücudun şekillenmesi, ve sürdürülmesine katkıda bulunur. 4-Katekolaminler Böbrek üstü bezinin İç-Medulla bölümünde ise Katekolaminler denilen hormonlarEpinefrin-adrenalin,norepinefrin ve dopamin özellikle korku-stres ve efor durumlarında salgılanır. Bunlar kalp hızını artırır, tansiyon yükseltir, solunum sayısını artırır, gerilim ve farkındalığı üst seviyeye çekerek vucut tehlikeli durumlardan kurtulmasını sağlamaya ve bu durumu idare etmesini sağlar. Adrenal Tümörlerin sınıflandırılması Böbreküstü bezi tümörleri iyi huylu, kötü huylukanser olmak üzere iki kısıma ayrılmakta ve bunlarda kendi arasında aşırı hormon üretip üretmemesinefonksiyonel olan ve olmayan göre iki alt gruba ayrılır. Yani bu tümörler her zaman kanser anlamına gelmemektedir, çoğunlukla iyi huylu tümörlerdir. 1-İyi huylu tümörler İyi huylu adrenal tümörler, kanser değildir, başka bölgelere ve organlara yayılmazmetastaz yapmaz, nispeten küçük çaplı tümörleriadenom ifade eder, ve check-up veya tarama testlerinde tesadüfen ortaya çıkarılırAdrenal Incidentaloma 2-Fonksiyonel tümörlerAşırı hormon üreten Bu tümörler de yine çoğunluğu iyi huylu olmak üzere çok az bir kısmı kötü huylu adrenal kanserlerdir. Bunlar aşırı bir şekilde hormon üretirler ve aşırı ürettikleri hormonun cinsine göre bir klinik tablo ile hastalar gelir. Fonksiyonel adrenal tümörler genellikle tek-bir hormonu aşırı üretirler, ancak nadirde olsa birden fazla tür hormon aşırı üretebilirler. 3-Kötü huylu adrenal kanserler Adrenal kanserler nadir görülmektedir4-12/milyon insan, ve bunlar genellikle adrenokortikal yani kabuk kısmından köken alan tümörlerdir. Daha çok genetik olarak risk taşıyan ve bazı sendromlarla beraber gözükmektedir. Adrenal Tümörlerin nedenleri ve risk faktörleri Adrenal tümörlerin nedenleri tam olarak anlaşılmamıştır, ancak bazı nadir genetik durumlar riski arttırmaktadır, özellikle adrenal kanserin gelişme riskini artırmaktadır. Bunlar arasında multiendokrin neoplazi tip 2MEN-2, von Hippel-Lindau sendromuVHL, ailesel paraganglioma sendromu, nörofibromatoz tip 1, Carney kompleksi ve Li – Fraumeni sendromu sayılabilir. Adrenal Tümörlerin Belirtileri Hormon üretmeyen ve/veya küçük çaptaki tümörler genellikle hiçbir belirti vermeyebilir. Adrenal tümörlerin belirtileri, tümörün tipine ve salgıladığı hormonlara bağlı olarak değişkenlik gösterir. Yaygın belirtiler arasında kan basıncında bir artış, açıklanamayan kilo alımı, susuzluk hissi ve sık sık idrara çıkma dışında; düşük potasyum seviyesi, kalp çarpıntısı, aşırı sinirlilik, kaygı veya panik atakları, baş ağrısı, aşırı terleme, diyabet, karın ağrısı, halsizlik ve güçsüzlük, karın cildinde çatlaklar ve saçlarda aşırı büyüme görülebilmektedir. Adrenal Tümör Tipleri 1-Rastlantısal Adrenal Tümörlerİnsidentalomalar Bu tümörler hiçbir belirti vermeden, rutin sağlık taramalarında ve kontrollerde tesadüfen karşımıza çıkan tümörleri ifade eder, ki bunlar adrenal tümörlerin büyük kısmını veya başka nedenlerle BT veya MRG yapılan 50 yaşın üzerindeki insanların yaklaşık %5'inde küçük adrenal korteks tümör tanısı konulmaktadır. Çoğu %90’ı iyi huylu olsa da, küçük bir yüzdesi kötü huylukanser veya fonksiyoneldiraşırı hormon üreten ve cerrahi olarak çıkarılması gereken tümörler olabilir. Yüksek tansiyon, rastlantısal tümörlerin en sık belirtisidir. Diğer belirtiler arasında yüzde kızarmaflashing, kalp çarpıntısı, kas güçsüzlüğü ve anksiyete bulunur. 2-Aldosteronomlar Conn Sendromu Böbrek üstü bezinin kabukkorteks kısmının en dış tabakasınınglomerulosa bir hastalığı olup aşırı miktarda Aldosteron salgılanması ile karakterize iyi-huylu bir tümördür, Conn sendromu veya hiperaldosteronizm olarak isimlendirilmektedir. Aldosteron böbreklerde su-tuz tutulumuna bağlı olarak kan basıncınıtansiyon yükseltir ve potasyum seviyesini düşüren bir hormondur. Bunu tümörlerinde aldosteron aşırı bir şekilde salgılanır ve kontrol altına alınamayan yüksek tansiyona ek olarak halsizlik,şişkinlik, yoğun susuzluk hissi ve sık idrara çıkma hissine ve kanda düşük potasyum ve yüksek tuzsodyum seviyesine neden olur. Bazen tümör olmadanda iki taraflı bu tabakanın aşırı çalışmasınaBilateral adrenal hiperplazi-BAH bağlı aynı tablo yani hiperaldosteronizm-Conn hastalığı görülebilmektedir. Eğer gerekli tedaviler sağlanmazsa yüksek tansiyona bağlı felç, kalp krizi ve böbrek yetmezliği neden olabilir. 3-Adrenal Cushing Sendromu Cushing sendromu böbrek üstü bezinin yine kabuk kısmındaki orta tabakanınFasikulata tümörü veya aşırı çalışmasına bağlı ürettiği yüksek kortizol’un neden olduğu klinik tablodur. Kortizol metabolizmayı etkileyen bir hormondur ve normal koşullar altında vücudun ameliyat, yaralanma veya enfeksiyon gibi stres durumlarında vucudu korumaya ve bu streslere karşı koymasını sağlayacak metabolik olayları destekler. Tümör veya aşırı üretimin olduğu iki taraflı adrenal hiperplazide aşırı salgılanan kortizol; özellikle gövde ve yüzde yağ birikimi-santral yağlanmaya neden olurken, kollarda ve bacaklarda herhangi bir değişikliğe neden olmaz. Bu asimetrik yağ birikimi ve hızlı kilo artışına bağlı yüzde aydede görünümüne ve omuz ve sırtta buffalo hump-bufalo kamburu görüntüsüne neden olur, bu fenotipik değişiklikler Cushing sendromu için tipik bir görüntüdür. Bu bulgular dışında yine kortizol’un aşırı salgılanmasına bağlı olarak; ciltte incelme,karında ve uyluk bölgede tipik mor çatlaklarStretch, yüzde kıllanmada artış ve kıllarında fazla büyüme, huzursuzluk, aşırı sinirlilik ve depresyon,halsizlik ve yorgunluk, kaslarda incelme ve zayıflık, cinsel fonksiyon bozukluğu, kemik erimesiosteoporoz görülebilmektedir. Ayrıca tip2-diyabete, düşük potasyum seviyesine ve hipertansiyona neden adet bozuklukları görülebilmektedir. 4-Cinsiyet Hormonu Üreten Tümörler Böbrek üstü bezinin kabukkorteks kısmındaki iç tabakanınReticularis tümörü veya aşırı çalışmasına bağlı ürettiği yüksek cinsiyet hormonu- androsteronDHEA neden olduğu klinik tablodur, çok nadir görülen bir hastalıktır. Aşırı üretilen cinsiyet hormonu-androjenler; genç erkeklerde ergenliğe erken giriş, kadınlarda ise sesde kalınlaşma, kıllanmada ve saç büyümesinde artiş, yüzde akne ve adet bozuklıklarına neden olur. Bu tümörlerin diğer adrenal tümörlere göre kötü huylu-kanser olma olasılığı yüksek bulunmuştur. Yine hem cinsiyet hormonu-androjen hem de diğer adrenal hormon salgılayan tümörlerin kötü huylu-kanser olma olasılığı daha yüksektir. 5-Feokromositoma ve Paragangliomalar Feokrositoma, böbrek üstü bezinin içMedulla kısmının tümörü veya aşırı çalışmasına bağlı ürettiği yüksek Katekolaminlerin epinefrin-adrenalin, norepinefrin ve dopamin neden olduğu klinik tabloyu ifade eder. Normalde, bu hormonlar vücudun yine streslerle baş etmesine yardımcı olur ve vucudu korumaya ve herhangi bir tehlikeye karşı tetikte tutar. Fakat bu hormonların aşırı salgılandığı tümör veya hiperplazilerdeaşırı üretim durumu ilaçlarla kontrol edilemeyen yüksek tansiyona neden olur ve inme-felç gibi ciddi durumlara yol açabilir. Hatta ani ölüm riski mevcuttur. Feokrositomaların %90’ı iyi huylu tümörler olup sadece %10’u kötü huylu-kanserlerdir. Paragangliomalar ise karın, pelvis, göğüs ve boyunda bulunan bir tür nöroendokrinhormon üreten tümörlerdir. Genetik Multipl endokrin neoplazi ve von Hippel-Lindau hastalığı gibi hastalıklar feokromositoma ve diğer adrenal tümörlerin gelişme riskini artırmaktadır. Feokromasitoma ve paragangliomalarda klinik olarak terleme, başağrısı, yüksek tansiyon, kalp hızında artış ve çarpıntı, kaygı ve korku fazlalığı ve kan şekeri artışı görülebilmektedir. 6-Adrenal Kanserler Böbrek üstü bezinin tümörlerinin sadece %5-10’u kötü huylu-kanserlerdir. Adrenal kanserlerin tüm kanserlerin sadece %00,5-%02’sini oluşturur, çok nadir kanserlerdir. En sık 5 yaş altı ve 40-50 yaş grubunda ortaya kanserler oldukça haşin ve agresif seyreder, hızla yayılır ve diğer bölge ve organlara metastaz yapar ve hastada bir çok şikayet ve bulgulara neden olur. Kanserin salgıladığı hormon, yayılım ve direkt etkisine bağlı olarak hastalarda kilo alımı,sıvı tutulumuna bağlı hipertansiyon, şişkinlik ve ödem, diyabet, saçlarda anormal büyüme kıllanma, anormal cilt değişiklikleri görülebilir. Kanseri yalıdığı ve metastaz yaptığı bölgeye bağlı olarak karın ağrısı, dolgunluk hissi ve kilo kaybı görülebilir. Adrenal tümörlerin tanısı Böbreküstü bezi tümörlerini teşhis etmek için genelde ileri teknolojinin tanıdığı olanaklardan faydalanılmaktadır. Anemnez, sistematik fizik muayene ve tansiyon ve vucut ölçümlerikilo, boy vs, rutin laboratuar testleri, hormon seviyeleri ve bazı komplex hormon seviyesi ölçümleri ile normalin üstünde hormon olup olmadığını belirlenmekte ve CT, MRI ve tüm vücut PET taramaları gibi görüntüleme testleri ile anormal tümör varlığı saptanmaktadır. Gerektiğinde biyopsi tanıyı doğrulamaya yardımcı olabilir. Görüntüleme yöntemleri ile saptanan bir tümörde ilk yapılacak iş tümörün fonksiyonel mi değilmi, yani aşırı hormon üretip üretmediğine bakılır. Daha sonra bu kitlenin iyi huylumu kötü huylu-kanserimi, bunu ayrımına bunlar için Kan ve İdrar Testleri Vücutta adrenal tümörler tarafından üretilebilecek anormal hormon seviyelerini kontrol etmek için kan veya idrar testleri, bazı basit ve komplex hormon seviyeleri ölçümü gerçekleştirilir. Bazı durumlarda, 24 saatlik idrar toplanması ve bu idrarda atılan adrenal hormon atıkları seviyesi ölçümleri gerekebilir. Bu laboratuar testlerinde, kan potasyum, sodyum, renin seviyeleri aldosteronoma tanısı koymada önemlidir. Adrenal hormonlardan kortizol seviyesi ölçümü tanıda önemlidir ve yüksek kortizol seviyeleri, Cushing sendromunun varlığını gösterebilir. Kan Dopamin, norepinefrin ve epinefrin ölçümü ve idrarda bu hormonların atıklarınınmetanefrin ölçümü yapılır ve bunların yüksek olaması feokromositoma belirtisi olabilir. Yine androjen üreten bir adrenal tümörde şüpheleniliyorsa kanda DHEA olarak da bilinen dehidroepiandrosteron gibi adrenal androjen veya 24 saat idrardaki atığımetaboliti olan 17-ketosteroid seviyelerini test edebilir. Görüntüleme Yöntemleri Yüksek adrenal hormon seviyeleri adrenal bir tümörü düşündürmesi durumunda görüntüleme testleri ile tanıyı doğrulanmaya çalışılır. Adrenal tümörlerin büyük çoğunluğu başka tıbbi nedenlerden veya rutin kontrolerden yapılan görüntüleme testleri sırasında tesadüfenİnsidentaloma ortaya çıkar. Ultrasonografi Rutin yapılan ultrasonografi incelemesinde 1 cm den büyük tümörler saptanabilmektedir, çok kolay ve ucuz bir basmak bir tanı aracı olarak kabul edilmektedir. CT taramaBilgisayarlı tomografi Kontrast madde de kullanılarak yapılan bir tomografi, adrenal tümörler için net bir görüntüleme kullanılmaktadır. Manyetik Rezonans GörüntülemeMR Bu görüntüleme yönteminde kitlenin yapısı hakkında fikir elde edilir. Adrenal kanserlerde bu tümörün yaygınlığını göstermesi açısından önemlidir. Bu yöntemde radyo dalgaları kullanılmaktadır. Yine kontrast madde kullanılmaktadır. PET Tarama Kanser teşhisin önemli olan bu radyoizotop nükleer tıp incelemesinde adrenal tümörün kanserli olup olmadığını belirlemek,varsa metastaz yapıp yapmadığı veya bilinen başka bir kanserin böbrek üstü bezine yayılım yapıp yapmadığını bize göstermektedir. Ayrıca kanserin ne kadar yoğun ve aktif olduğu hakkında da fikir vermektedir. Adrenal Venöz Örnekleme Uyluktaki büyük bir toplardamardan bir stent girilerek her iki adrenal ve böbrek toplardamarında kan örnekleri alınmasına olanak tanır, bu kandan aldosteron ve renin seviyesine bakılarak aşırı hormon üretimi tümöreni bağlı yoksa iki adrenal dokusunun fazla çalışmasınamı bağlı bunun saptanması için yapılır. Çok kullanılan bir yöntem değildir. Adrenal tümörlerin tedavisi 1-Aktif İzlem ve kontrolFonksiyonel olmayan yani hormon üretmeyen ve görüntüleme yöntemlerinde kanser şüphesi göstermeyen 4 cm den küçük adrenal kitleler genellikle sadece 6-12 ayda bir aktif izlemle kontrol protokolüne alınır. Zira 4 cm den küçük tümörlerin kanser olma olasılıkları düşüktür Bazı kitleler daha sık kontrol gerektirebilir. Kontrollerde düzenli aralıklarla6-12 ay rutin kan, idrar, hormon seviyeleri ve görüntüleme yöntemleri kullanılarak yapılır. 2-CerrahiFonksiyonel olan yani aşırı hormon üretmesi nedeniyle ciddi şikayetlere neden olan veya 4 cm den büyük olan adrenal tümörler cerrahi yoldan çıkarılır, böylelikle hastalar kitlenin ürettiği aşırı hormonların yaptığı etkilerden olan; kontrol edilemeyen yüksek tansiyon,kalp krizi, kilo alımı, diyabet ve böbrek problemleri gibi ciddi uzun süreli sağlık sorunlarından korunmuş olur. 4 cm den büyük adrenal kitlelerin kanser olma olasılıkları yüksek olduğundan fonksiyonel olsun olması yine cerrahi tedavi gerekir. Cerrahi ya sadece adrenal bezindeki kitle tamamı çıkartılır veya adrenal bezin tamamı kitle ile beraber çıkarılır. Total adrenalektomi genelde adrenal bezin kötü huylu- kanserlerinde ve vücudun diğer bölgelerinde bulunan bir kanserin adrenal beze yayıldığı durumlarda tercih adreal bezi tamamen çıkarılmasının genelde diğer adrenal bezi işlevi normalse bir yoksunluk yaratmamaktadır. Diğer bütün durumlarda adrenal bezin kısmi olarak çıkarılması tercih edilebilir. Cerrahi açık veya minimal invaziv dediğimiz laparoskopikkapalı yöntemlerle gerçekleştirilir. Minimal invaziv teknik Laparoskopik yöntemler özelliklede Robotik cerrahi, adrenal bez cerrahisinde daha çok tercih edilmektedir. Teknolojik olanaklar mevcutsa Robotik adrenalektomi tümörün daha iyi görüntülenmesini ve teknik olarak daha kesin çalışma olanağı sağlar. Klasik laparoskopik ve robotik girişimle adrenalektomi açık ameliyata göre daha çabuk iyileşme ve daha az hastanede kalış süresi imkanı verir. Açık Cerrahi Açık cerrahi eğer teknolojik alt yapı yoksa veya daha önce gecirilmiş bir karın ameliyat öyküsü varsa tercih edilir. Yada büyük hacimli yaygın adrenal tümörleri çıkarmak için yine açık cerrahi kullanabilir.

böbrek üstü bezi hormonları fazla çalışması