dişleri ayrık olan zengin mi olur

SENSODYNE DİŞ HEKİMLERİNİN HASSASİYETE KARŞI 1 NUMARALI ÖNERİSİ*. Daha beyaz dişler için lekeleri uzaklaştırmaya yardımcı olur. NovaMin teknolojisi içeren Sensodyne Onarım & Koruma Derin Onarım diş macunu, dentini en derin kısmından onarmaya ve açığa çıkmış dentin üzerinde koruyucu bir mineral tabakası Diş beyazlatma fiyatları 2022, diş kliniği merkezlerinde seçilecek olan ofis tipi diş beyazlatma veya ev tipi diş beyazlatma yöntemine bağlı olarak belirlenir. Diş beyazlatma işlemi, dişleri sarı olan ve gülüşünün daha iyi şekilde fark edilmesini isteyen kişiler tarafından sıklıkla tercih edilen bir gülüş tasarımı Bu nedenle dişleri ortalama insanlardan daha beyaz görünmeye meyillidir. Sadece bunlar misvakın sahip olduğu beyazlatma gücünü kanıtlıyor. Misvak lekelenme ve / veya dişlerin renk değiştirmesinin ana nedeni olan birçok oral problemin giderilmesine veya azaltılmasına yardımcı olur. Dişlerin uçlarındaki sivrilikler sert köşeler olduğu zamanda o kişiler sinirli mizaca sahip olduğunu anlıyorsunuz." Araştırmaların bilimsel verilere dayandığını söyleyen uzmanlar Hindistancevizi yağı neden diş beyazlatmaya yardımcı olur? Bir süredir, birçok çevrimiçi makale bu tedaviyi önermektedir - yağ çekimi - plak ve diş çürümelerini önlemek için hindistancevizi yağı kullanarak , dişleri beyazlatmak ve genel olarak, diş ve diş etlerini iyi durumda tutun. Neden tam olarak hindistancevizi yağı? Classement Meilleur Site De Rencontre Gratuit. SAĞLIK HABERLERİ SERVİSİSoğuk havalar kış hastalıklarına davetiye çıkardığı gibi zaman zaman diş sağlığımızı da olumsuz etkileyebiliyor. Özellikle diş hassasiyeti olanların sıcaktan soğuğa geçişlerde zor anlar yaşaması ise kaçınılmaz hale geliyor. Dr. Dt. Ezel Yıldız Elmas, diş hassasiyeti hakkında bilgi hassasiyetinin ortaya çıkmasıyla belirli zamanlarda sızlayan dişleriniz birçok olumsuz durumu işaret ediyor olabilir. Ağız içerisindeki gelişen çürükler, diş eti çekilmeleri, diş sıkma ve gıcırdatma, diş ve bazen kök kırık ve çatlakları, hatalı diş fırçalama alışkanlıkları, beslenme alışkanlıklarındaki hatalar diş sızlama ve ağrılarına yol açabilir. En yüksek derecede hassasiyet algısı, çürük doku diş minesini tamamen harap ettiğinde görülür. Çürük olmadığı halde diş yüzeyinde madde kaybı olan “abfraksiyon lezyonları” yüksek hassasiyet göstererek, dişin canlı dokusuna kadar ilerleyebilir. Bu da dişlerinizde hassasiyet hissetmenize yol açabilir. Diş fırçanız aşırı sert ya da çok yumuşak olmamalıSert diş fırçası kullanımı ya da aşırı yumuşak diş fırçasının aşındırıcı özelliği ile diş yapısı zarar görebilmektedir. Fazla macun kullanımı veya hatalı fırçalama sonrasında genellikle baskın kullanılan elin denk geldiği bölgede oluşan aşınma, hem diş eti çekilmesine neden olabilir; hem de diş eti çekilmesi sonucu yumuşak kök yüzeyinin açığa çıkmasıyla hissedilen ağrıya sebep gıdalar şikayetlerinizi artırabilirDomates, meyve suları, kola gibi düşük Ph’ lı ve yüksek karbonat oranlı asidik sıvılar ve gıdalar nedeniyle herhangi bir sebeple hasarlanmış diş yüzeyinde hassasiyet oluşabilmektedir. Beslenme şekli de oluşan bu hassasiyeti şiddetlendirebilmektedir. Kola, meyve ve enerji içecekleri diş yüzeyinden çürüksüz madde kaybı oluşumuna sebep olur. Bu tür içeceklerin kullanım alışkanlıkları, asitle yüzeyel olarak yumuşayan mine veya dentinin diş fırçalama ile kolayca yerinden kalkmasına sebep olacaktır. Reflü, bulimia gibi gastointestinal sistem hastalıkları dişlerin dile bakan yüzeylerinde, yüzeylerine zarar verebilmektedir. Ağız kuruluğuna sebep olan ilaçlar antihistaminikler, tansiyon ilaçları gibi tükürüğün miktarını azaltarak koruyucu etkisini bozar ve beslenmeyle meydana gelebilecek travmalara veya bakteri plak artışına sebep olurlar. Tükürük akışındaki azalma; yaşlanma ve ilaç alınımıyla birlikte tükürük Ph’ının diş çürüklerinin ve erozyon lezyonlarının oluşumuna sebep verecek düzeye inmesine neden geçirmeden diş hekiminize başvurunDiş hekiminiz sizden hassasiyetinizin niteliğini keskin, parlak, ani, ağrı gibi, hassasiyetinizin ağzınızın hangi bölgelerinde yoğunlaştığını, hassasiyetinizin şiddetini ve hangi durumlarda hassasiyetinizin başladığını öğrenmek isteyecektir. Diş hekimi tüm olasılıkları gözden geçirerek doğru bir teşhis ve tedavi planı oluşturarak buna göre hassasiyete sebep ve engel olan tüm faktörleri işaret eden bir tedavi stratejisi belirleyecektir. Tedaviler, kişi tarafından evinde dişe uyguladığı medikal materyallerden, kanal tedavisi ve diş eti ameliyatlarına kadar uzanır. Hassasiyetin sıklığı ve şekli, tedavi seçenekleri arasındaki seçimi belirler. Dişlerinizin sızlamaması için önleminizi alınMineral tuzları içeren ve hassas dişe yalnız uygulama kolaylığı sunan hassasiyet giderici diş macunlar önerilmektedir. Bu tuzlar mine ve diş dentin dokusundan kolayca geçerek birkaç dakika içinde dişin canlı sinir dokusuna ulaşır. Çoğunlukla potasyum bazlı hassasiyet giderici diş macunları, diş dokusunu korumak için florid içerir. Bazı hassasiyet giderici diş macunları değişik tatlar, beyazlatma özelliği, tartar kontrolü ve karbonat içerikli olarak tüketiciye sunulur. Hassasiyet giderici etkili diş macunları günde iki kere ve yaklaşık iki hafta kullanım sonucunda hassasiyetin azalması klinik girişimlerde gözlemlenmiştir. Bu arada kişi, üreticinin tavsiyesine de uyarak günde iki defa ağız hijyeni uygulamasının bir parçası olarak fırçalamayı sürdürmelidir. Dişlerde görülen metal diş telleri yerini, hastaların sosyal hayatlarını etkilemeyen şeffaf tellere bıraktı. Takılıp çıkartılabilen ergonomik şeffaf plaklar sayesinde hem estetik kaygılar gideriliyor, hem de daha konforlu bir tedavi süreci yaşanıyor. Dişlerdeki çapraşıklıkla yaşamaya bahane kalmıyor Bu haftaki yazımız özellikle çarpık dişlerini ya da dişlerindeki aralıkları düzelttirmek isteyen fakat tel taktırmak istemeyen genç, orta yaş ve üstü bireylerin heyecanla okuyacağı bir konu olacak. Dişlerde görülen çapraşıklıkların tedavisinde artık alışılagelmiş metal diş telleri yerini hastaların sosyal hayatlarını etkilemeyen şeffaf plaklara terk ediyor. Peki şeffaf plaklarla uygulanan telsiz ortodonti adını verdiğimiz bu tedavi nasıl yapılıyor? Öncelikle kliniğe gelen hastaların detaylı muayeneleri gerçekleştiriliyor, fotoğrafları çekiliyor ve nasıl bir planlama yapılacağına karar veriliyor. Daha sonra hastaların dişleri özel kameralar ile taranıp dijital ölçüleri alınıyor. Bu dijital ölçüler internet üzerinden İsviçre'deki laboratuvara gönderiliyor. Laboratuvarda hastanın ölçülerinden, 3 boyutlu printer'lar kullanılarak model elde ediliyor. Son olarak hastaların tedavi süresince kullanacağı şeffaf plakların üretimine geçiliyor. ŞEFFAF PLAKLAR DİŞLERİ NASIL DÜZELTİYOR? Şeffaf plakların amacı, hastaların dişlerini yavaş yavaş olması gereken pozisyona getirmektir. Bu plakların adeti ve tedavinin süresi, çapraşıklığın derecesine göre değişiyor. Hastalar her bir plağını doktorunun söylediği süre miktarınca bir veya iki hafta sürekli olarak dişlerine takıyor. Bu esnada dişler çok ağır hareketlerle hastanın kullandığı plağın pozisyonuna geliyor. Hasta daha sonraki doktor kontrolünde doktorundan yeni plağını alıyor ve bu kez dişleri yavaş yavaş yeni plağın pozisyonuna geliyor. Bu şekilde her bir sonraki plağın kullanımı ile dişler biraz daha düzeliyor ve dişlerin görünümü son düzgün şekline yaklaşıyor. Hastalar tüm plaklarını doktorlarının kontrolünde düzenli olarak kullanmaları ile tedavilerini tamamlıyorlar. Telsiz ortodonti tedavisi herhangi bir yakınma veya sıkıntı vermeksizin, basit ve kolayca günlük hayatınızın bir parçası olur. Metal teller veya braketler yoktur, bu nedenle ağız iritasyonları için endişelenmeye gerek olmaz. Alignerların kullanımı çok rahattır ve yerken, içerken, dişlerinizi fırçalarken, diş ipi kullanırken kolaylıkla çıkartılabilirler. TOPLANTINIZ OLDUĞUNDA ÇIKARABİLİRSİNİZ Telsiz ortodontinin gülüşleri değiştiren olağanüstü yöntemi sayesinde tedavi gördüğünüzü neredeyse farketmezsiniz. Invisalign alignerları, transparan ve takıldığında farkedilmesi zor olduğundan hiç sıkılganlık duymadan dişlerinizi düzeltmenizi sağlayacaktır. Önemli bir toplantınız veya katılmanız gereken bir davet olduğunda o kısa zaman aralığı için her zaman alignerları çıkartabilirsiniz. Ortodonti, diş hekimliğinin diş ve yüz düzensizliklerinin teşhis ve tedavisi ile ilgilenen uzmanlık dalıdır. Ortodonti bölümü, günümüzde sadece dişleri değil, alt ve orta yüz düzensizliklerini de tedavi etmektedir. Ortodonti dalı, alt ve üst çenenin kafa kaidesine ve birbirlerine göre konumunu ve dişlerin ilişkilerini üç boyutlu olarak inceler. Telsiz ortodontide yeni gelişen uygulamalarla; birçok tedavi için artık yaş sınırı ortadan kalkmıştır. Yetişkin hastalar için de tedavi seçenekleri olmakla beraber, estetik yaklaşımlarla hasta memnuniyeti ve konforu ön plana alınarak, ortodontik tedaviler başarıyla gerçekleştirilmektedir. Telsiz ortodontik tedavi her yaşta uygulanabilir. Eğer, iskeletsel bir problem yoksa ve sadece dişlerde çapraşıklık varsa bu bozukluklar, her yaşta kişiye özel hazırlanan ağızlıklar ile düzeltilebilir. Hastanın yaşı sadece hareketin ve tedavinin süresini etkiler. Ancak, iskeletsel bir sorun varsa, ergenlik döneminin sonuna kadar bu bozuklukların tedavisi ortopedik tedavi yaklaşımları ile düzeltilebilir. Yetişkin dönemde ise bu tarz iskeletsel sorunlar, ortognatik cerrahi operasyonlar ile beraber yürütülen ortodontik tedavi ile düzeltilebilir. Temelde ortodontik tedavinin asıl hedefleri; çiğneme ve konuşma fonksiyonunun düzeltilmesi, ağız hijyeninin daha iyi sağlanmasına yardımcı olunması, estetiğin sağlanması ve hastanın toplum içinde kendine olan güvenini artırarak psikolojik destek sağlamaktır. Ortodonti, ayrıca kulak-burun-boğaz uzmanları ile birlikte çalışarak hastanın burun solunumu yapabilmesine katkıda bulunabilmektedir. Plastik cerrahlar veya çene cerrahları ile de erişkin hastalardaki iskeletsel sorunların çözümünde, dudakdamak yarıklı bebeklerin ve çocukların tedavisinde ortak çalışmaktadır. Dişlerdeki çapraşıklığı tedavi ettirmek için tel tedavisi görmek isteyen ancak diş teli takmak istemeyenleri sevindirecek haber Takılıp çıkartılabilen ergonomik şeffaf plaklar sayesinde hem estetik kaygılar gideriliyor, hem de daha konforlu bir tedavi süreci yaşanıyor. Dişlerdeki çapraşıklıkla yaşamaya bahane kalmıyor. MALZE MELERİ ESTETİK HALE GETİR MEK KAÇINIL MAZ OLDU Ortodontik tedavi, dişlerin ve çene kemiklerinin teller aracılığıyla düzeltilmesini sağlayan oldukça popüler bir tedavi şekli. Ortodontinin çocuklardaki başarısını gören erişkinler, daha genç yaşlarında yaptırmadıkları ya da imkansızlıklardan dolayı yaptıramadıkları tedavilerini, 30-40 yaşından sonra yaptırmak istediler ama yine braketlerin yani tellerin görünümleri bu sefer sosyal hayatlarını etkileyeceği endişesiyle vazgeçtiler. İşte tam bu sorundan dolayı ortodontik tedavi seçeneklerini artırmak ve kullanılan malzemeleri daha estetik hale getirmek kaçınılmaz oldu. Erişkin ortodontik tedavileri ile ilgili en önemli yenilik ise digital telsiz ortodontik tedavidir. Sabit olarak yaptığımız geleneksel tedavilerden en önemli farkı, takıp çıkartılabilen şeffaf plaklar vasıtasıyla yapılıyor olmasıdır. Öncelikle ilk muayenemizde, kişinin bu ağırlıklarla tedavi edilip edilemeyeceğine karar verilir. Eğer uygun bulunursa, alt ve üst dişlerden bir çift ölçü alınır. Ama bu ölçüler yeni teknolojide özel kameralarla tedavi yurt dışındaki merkez tarafından planlanıyor. Teknik ekip ve tam bilgisayar desteği ile tedavi detaylandırılıyor ve tedavinizi gerçekleştirecek olan plaklar, el değmeden hazırlanıyor. Yaklaşık bir hafta içinde plaklar yurt dışında hazırlanıp hastanın kullanımına sunuluyor. İSTENİLDİĞİNDE ÇIKARTILIYOR En önemli avantajı istenildiği zaman çıkartılabilmesi olan şeffaf plaklar, oldukça ince ve hafif bir malzemeden yapılıyor. Gün içinde ve uyurken, toplantıda, yazı yazarken rahatlıkla kullanılabiliyor. Sadece yemek yerken kullanamıyoruz. Sonuçların başarısı da bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Dijital telsiz ortodontik tedavi erişkin tedavilerine yeni bir soluk getirmiş, mükemmel bir tedavi alternatifi olarak görünmektedir. Dişlerinde çapraşıklığı olan ve bundan mutsuz olan kişiler; şeffaf plaklarla yapılan tedavilerin size uygun olup olmadığını öğrenerek bir adım atabilirsiniz. Yasal Uyarı Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın. Ağız ve diş sağlığı konusunda bilinmesi gereken 20 püf noktası..1- Önce diş fırçası alın Diş estetiği, diş fırçalamayla başlar. Bunun için de öncelikle uygun bir diş fırçası ve diş macunu almak gerekiyor. Çok sert fırçalar dişleri aşındırabilir, çok yumuşak fırçalar ise dişleri temizlemeyebilir. Dişler, orta sertlikte diş fırçasıyla fırçalanmalı. Ancak dişlerde hassasiyet varsa yumuşak diş fırçaları kullanabilir. Fırçanın üzerine konulan macunun miktarı, mercimek tanesi’ büyüklüğünde olmalı. Dişlerin mine tabakasını çizebileceğinden, granülleri büyük olan macunların uzun süreli kullanımından kaçınılmalı. 2- Fırçalamadan yatmayın Diş fırçalamak diş estetiğini sağlamak için en kolay ve en ucuz yöntemdir. Dişlerinin üzeri bakteri plağıyla mikrop tabakası kaplı olan, dişeti kenarlarında tartar dediğimiz diş taşları bulunan ve ağız kokusu olan bir kişinin diş şekli ne kadar güzel olursa olsun, yine de kimseye estetik görünmez. Bu nedenle dişler mutlaka günde en az iki kez; kahvaltıdan sonra ve yatmadan önce fırçalanmalı. Diş fırçalama işlemi bitince, dilin üst kısmı da yumuşakça fırçalanmalı. 3- Doğru fırçalayın Dişleri nasıl fırçaladığınız da diş sağlığı ve estetiği açısından önemlidir. Dişleri fırçalarken şu yöntem izlenmeli Fırçayı diş-dişetinin birleştiği kısma yerleştirip, dairesel olarak masaj yapar gibi ovalayıp, sonra üst çeneyi aşağı doğru, alt çeneyi de yukarı doğru fırçalamalıyız. Dişler sert fırçalarla ve sertçe fırçalanırsa, dişlerde aşınmalar oluşabilir. Bu da estetik açıdan kötü görünmeye neden olur. Ayrıca diş fırçası, fırçalamaya başlamadan önce ıslatılmamalıdır. Macunun köpürmesi için de yeterli sıvı ağızda mevcuttur. 4- Diş hekiminizi ihmal etmeyin Ağız sağlığı için 6 ayda bir diş hekimine kontrole gidilmeli. Yılda bir kez dişlerdeki taşlar, nikotin lekeleri ve çay-kahve lekeleri temizletilmeli. 5- Diş Sağlığı bebeklikten başlar Ağız ve diş yapısında estetik olmayan görüntü, genellikle çocukken ya da yetişkinlik döneminde edinilen kötü alışkanlıklardan kaynaklanır. Çocukken parmak emme ve tırnak yeme alışkanlığı, ağız açık olarak uyuma ve emziğin uzun süre kullanılması diş estetiğini bozar. 6- Ballı süt dişi çürütür Bebekken biberonun içindeki süte bal-pekmez gibi şekerli yiyeceklerin katılarak çocuğun uyutulması ve biberon alışkanlığının uzun süre devam etmesi; süt dişlerinin yapısını bozar ve dolayısıyla daimi diş estetiğini Süt dişini hazine gibi koruyun Daimi dişlere rehber olan süt dişlerinin vaktinden önce çürümesi ve kaybedilmesi, ağızdaki diş dizisi dengesi ile diş estetiğini bozar. Süt dişinin erken çekimi, alttan gelen daimi dişlerde çapraşıklığa ve çene kemiği gelişiminde bozulmalara neden olur. Bu yüzden süt dişlerini sallanıp düşünceye kadar korumak gerekir. Süt dişleri çürükse dolgu yapıp ağızda tutmak gerekir. Süt dişi çekilmek zorundaysa çekip, yer tutucu’ dediğimiz apareyi yapıp, altındaki daimi dişin rahatça ve düzgün çıkması sağlanmalı. 8- Sıcak-Soğuk dişi çatlatır Aşırı sıcak içeceklerden sonra çok soğuk şeyler içilmesi, dişlerin mine tabakasında çatlaklara neden olur; bu da dişin görüntüsünü bozar ve dişlerde hassasiyet meydana getirir. 9- Ağız kokusunun ilacı fırçalama Geçmeyen ağız kokuları; kişinin ağzı açmadan konuşmasına ve gülmemesine, bu da ağız yapısının estetiğinin bozulmasına neden olur. Şiddetli ağız kokusu varsa; uyanır uyanmaz dişleri fırçalayıp, kahvaltıdan sonra bir defa daha fırçalayıp işe öyle gidilmeli. Ayrıca gece yanımızda uyuyana saygı açısından mutlaka uyumadan önce dişler fırçalanmalı! 10- Çocuklara değil yetişkinlere de diş teli Dişlerimiz çapraşıksa, hayatımızın her döneminde, diş teliyle düzeltebiliriz. Ortodonti tel tedavisi alanındaki gelişmeler sayesinde; tel tedavisi sadece çocuklara değil, erişkin hastalar için de uygulanabiliyor. Tel tedavisi sayesinde her yaşta düzeltme yapılarak, güzel gözüken dişlere sahip olunabilir. 11- Diş eti hastalıkları estetiği bozar Diş eti hastalıkları; en az önemsenen, en çok diş kaybına neden olan ve ağız estetiğini bozan hastalıklardır. Diş eti hastalıkları; dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen iltihabi hastalıklardır. Diş etinin kızarık, şiş ve ödemli görünmesine neden olduğu için diş estetiğini de olumsuz etkiler. Düzenli hekim kontrolleriyle ve gerekliyse diş taşları temizletilerek kontrol altında tutulabilir. 12- Estetik için seçenek çok Ağzın gülme hattındaki estetiği yeniden sağlamak için beyaz dolgular, altında siyah metal olmayan kaplamalar zirkonyum ve laminalar yaprak diş en çok tercih edilen tedavi şekilleridir. 13- Beyazlatmadan korkmayın Eğer dişler yeterince beyaz değilse, beyazlatma bleaching denilen kimyasal bir yöntemle dişler rahatlıkla beyazlatılabilir. Beyazlatma; normal diş rengini daha da açmak için yapılır. Beyazlatmayı yapacak hekimin tavsiyelerine uyulursa, beyazlatmanın hiçbir yan etkisi yoktur 14- Sağlam dişi korumanın yolu implant Kaybedilen dişler nedeniyle estetiğimiz bozulmuşsa, bunları en uygun olarak diş implantı yaptırarak estetiğimizi yeniden kazanabiliriz. İmplant; eksik olan dişlerin yerine çene kemiğine yerleştirilen yapay diş kökleri olarak tanımlanabilir. Doğal dişlere en doğru alternatif olan diş implantlarının en büyük avantajı, bitişik dişlerin kesilmemesidir. İmplantlar sayesinde hem sağlam dişlerinizi korumuş olursunuz, hem de doğal bir gülümsemeye sahip olursunuz. 15- Kalp ve şeker kontrol altında olmalı Kalp ve şeker hastalığı olanlar; hastalıkları kontrol altındaysa ve uygun çene kemiğine sahiplerse her yaşta diş implantı yaptırarak estetiklerine kavuşabilirler. İmplant; sadece büyüme ve gelişimini tamamlamamış çocuklarda ve kontrol altında olmayan kalp ve şeker hastalığı durumlarında yapılmaz. 16- Protezler tutmuyorsa implant Alt ve üst çene hareketli damak kullananlar; protezleri devamlı hareket ediyorsa, düzgünce tutmuyorsa, rahat gülemiyor ve yemek yiyemiyorlarsa, bu hastalar diş implantı yaptırabilir. Böylece tüm bu sıkıntılardan kurtulabilir ve özgüven ile estetiğe kavuşabilirler. 17- Hamilelikte de diş tedavisi yapılır Acil olan diş tedavileri, hamileliğin her döneminde yapılabilir. Gerekirse kadın doğum doktoru ile konsültasyon yapılabilir. Hamilelik sırasında çektiğiz diş ağrısının hamileliğe yan etkisi, diş tedavisinden kat kat daha fazladır. 18- Yirmilik dişinizden kurtulun Tam çıkamamış ve sürekli iltihaplanan yirmi yaş dişlerinizi mutlaka tedavi ettirmelisiniz. Bu dişler, diğer dişleri iterek özellikle ön bölge dişlerde çapraşıklığa neden olup diş estetiğini bozabilirler. Gömülü kaldıkları için iltihaplanmalara, kistlere ve dişlerde eğriliklere neden olurlar. Ağız sağlığında birçok probleme neden olan yirmilik dişlerden küçük bir operasyonla kurtulmak mümkün. Çekilen 20 yaş dişlerinin yerine protez diş yaptırmaya gerek yoktur. 19- Diş gıcırdatma dişleri aşındırıyor Diş sıkma ve gıcırdatma alışkanlığı varsa, mutlaka tedavi etme yoluna gidilmeli. Yoksa dişlerde aşınmalar oluşur ve ön bölge dişlerinin boyunun kısalmasına neden olur ki bu da diş görüntüsünü ve sağlığını bozar. 20- Önce diş hekimi koltuğu sonra nikah masası Evlenmeden önce mutlaka diş hekimi kontrolünden geçip, diş tedavilerini yaptırıp, dişler temizletilmeli. Böylece düğünde dişler ışıl ışıl parıldar, ömür boyu saklanacak düğün fotoğraflarına rahatlıkla gülümserken, dişler daha güzel ve estetik görünür. İstanbul'da yalnız yaşıyor. Başak burcu olan Gökhan Sara kendini 'dağınık ama titiz' olarak tanımlıyor. 02 Kasım 2016 Çarşamba, 0842 - Magazin Tanrım, bu siteyi ben mi yarattım?’İki yılda 300 bin itiraf geldi, 30 bini yayımlandı. Sitenin günlük ziyaretçi sayısı 28 bin. Müdavimlerin "SiteSahibi" olarak tanıdığı Ersan Özer "Burası artık benim dışımda gelişiyor" diyorİLKE GÜRSOYKendisiyle yapılan bir "ikinci nesil röportajömış bu, Ersan Özer öyle diyor. Birinci nesilde "Bu site nasıl doğdu?" gibi sorulara yanıt vermiş. İkinci nesilden bir örneği aşağıda uzun uzun okuyabilirsiniz. Üçüncü nesil röportajların ise "Çok zengin ve çok ünlü oldunuz" teması üzerine olacağını Türkiye’nin marka haline gelen internet sitesi meşhur "SiteSahibi". G-string giyen kızlara "Vay, diye laf atanları, karısını kıskandığı için kavga ederken "Ben erkeğiyim ulan" diye bağıranları, "SiteSahibi, sana bayılıyorum" diyen itirafçıları yaratan adam o...Siz hiç SiteSahibi dışında bir rumuz kullanarak itirafta bulundunuz mu?Tabii ki, çok. Benim de herkes kadar renkli bir hayatım var. Uzun süre medyada çalıştığım için bu sektörden bazı itiraflar itiraf yazarken nasıl hissediyor?Siz hiç itiraf yazdınız mı? sitenin editörü olduğum için herkes gibi hissedemem elbette. Çünkü sonuçta ne yazsam yayımlamak gibi bir lüksüm vardı. Geyiği yapılabilmeli"Sitenizdeki sayılara göre, günde yaklaşık 600-700 itiraf geliyor, 60’ı yayımlanıyor. Ve "Bir sürü itiraf yolladım, hiçbiri çıkmadı" diyen insanlar var. Kriterleriniz neler mesela?Sitede seksin ağırlığı tartışılmaz. Cinselliği tartışmak için de kullanılıyor. Fakat sadece seks olsun istemiyorum. Örneğin, ilk iki itirafın seks içerikli olmamasına dikkat ediyorum. Ayrıca her ne kadar medyada en çok haber olan site olsa da, kullanıcıların yüzde 50’si, arkadaşları sayesinde siteden haberdar oluyor. O yüzden arkadaşa aktarılma değeri, yani "geyiğinin yapılabilmesi" benim için kriterler nasıl oluştu peki?Zamanla daraldı kriterlerim. Örneğin, ilk günlerde "karımı aldattım" itirafı giriyordu. Ama artık adam karısını aldattıysa bile yeni ve farklı bir şekilde yapmış olması lazım. Bunun dışında testis asimetrisi, g-string ve boxer giyme gibi tartışılma ihtimali olan konuları seziyorum ve onları tercih gün önce "Bir sürü yalan itiraf yaptım, hiçbiri yayımlanmadı. Bir tane doğru itirafta bulundum, o yayımlandı" diyen bir mesaj vardı sitede. Siz "itiraf sarrafı" mısınız?Bu site ekim 1999’da açıldı. O günden beri 30 bin ayrı kişiden gelen 300 bin itiraf okudum. Bu kadar çok okuduktan sonra bu konuda söz sahibi olabilirim. Daha ilk cümleden, itiraf doğru mu değil mi çözebiliyorum. Bence, yayımlanan itirafların büyük çoğunluğu yanılma payı bırakıyorsunuz da aslında tevazudan bırakıyorum. Beni idol sananlar yanılıyor"Herkes her itirafın doğru olduğuna ikna olmuş değil de, o yüzden soruyorum. Talebi artırmak için, kafanızdan itiraflar uydurup yayımlamış olabilir misiniz?Her gün böyle şeyler yazmak için yeterince yaratıcı değilim. Örneğin, bir TV sunucusuna aşık olduğunu söyleyen ünlü futbolcu itirafını yazamazdım. Hem ahlaki açıdan böyle şeyler yapacak biri değilim hem de bekledim ki insanlar benim yazabileceğimden daha iyilerini yazsın. Bunun meyvesini de aldım. Sitenin gördüğü ilgi sizi endişelendiriyor mu? "Bu site kontrolden çıkmıyor di mi?" mealinde bir mesaj yazmıştınız bir artık benim dışımda gelişen bir site haline geldi. Hani, çocuk beyin cerrahı olur ve annesi "Tanrım, bunu ben mi doğurdum?" diye inanamaz ya, öyle bir şey. Bir "community" oluşması, site sahibinin idolleştirilmesi vs. beni şaşırtıyor. Bu gelişme planlanmadığı için çok fazla da sahiplenemiyorum. Ama artık bir zaman karizmatik olmadım. Bir tarzım, etkileyici bir ses tonum falan da yok. Beni idolleştirenler, beni görseler yıkılırlar. Londra’daki bir yemek yedik. Hayal kırıklığına uğramışlardır, eminim. Çünkü orada oturdum, yedim, kalktım gittim. Zaten o yemekten sonra da bir daha de benle iletişim hâlâ size aşık kızlar var, değil mi?Var. Ama onları bir şekilde kendimden uzak tutmayı beceriyorum. Tişörtlerle marka testi yapacağız’Üzerinde yazan tişört, fincan ve sweatshirt’ler piyasaya çıktı çıkacak. Özer’e göre amaç kâr değil, sitenin gücünü ölçmek Şimdi üzerinizdeki baskılı tişörtler yakında piyasaya sürülecek. Neden giriştiniz böyle bir şeye?Sadece tişört değil, fincanlar, sweatshirt’ler ve rozetler de olacak. Şöyle söyleyeyim. Önümüzde marka haline gelmiş bir yaratık var. Ama her marka da aynı değil. Örneğin hiç kimse Arçelik baskılı bir tişörtü alıp giymez ama Harley Davidson’ı giyer. Biz de acaba bir halüsinasyon mu görüyoruz yoksa gerçek mi diye bakacağız. Bu bir deneme, bir marka testi. Eğer bin tane insan para verip bunu alırsa "Hakikaten süper bir şey becermişiz" ve boxer yok Site müdavimlerinin baskılı g-string ve boxer talepleri operasyon olarak beceremedik. Biz bunları satacağız ama amacımız kâr değil, bir test. Ama kimse 500 tane g-string üretmeyi kabul etmiyor. O nedenle gerçekleştiremedik. İnternette marka haline gelmiş bir site Bütün bu başarının ardından cebiniz doldu mu bari?Hayır. Ancak hayatımı sürdürecek kadar para kazanıyorum. Zaten EBI yatırım yapmasa burası ancak 3-5 bin kişinin ziyaret ettiği bir site olurdu. Ben uzun yıllar televizyonda ve yazılı basında çalıştım. Örneğin, "Şok" programını yaparken, dolar karşılığı olarak düşünürseniz daha çok para kazanıyordum. Krizden en çok etkilenen sektör de internet oldu. İnsanlar bir eğlence olarak gördükleri için masraflarını ilk olarak buradan kıstılar. İşte merak edilen Nahide Özer tişörtleri alanlar küfretmesin diye defalarca kalite kontrol yaptıklarını anlatıyor. Özer’in sağında site editörlerinden Haluk Kalafat, solunda ise merak ettikleri, "Neye benziyor?" diye sordukları diğer editör Nahide Bayülgen ve Beyaz’la çalıştı• 32 yaşında, evli.• "Şok", "Televizyon Çocuğu", "Beyaz Show" gibi programlarda, Aktüel ve GazetePazar gibi yayınlarda çalıştı.• "Şehir Efsaneleri" Parantez Yay. adlı bir kitabı, diye bir başka sitesi daha var.• Dişleri ayrık, hızlı konuşuyor, sigara ve çay içiyor. Karizmatik olmadığının altını çiziyor.• çıkan itirafları kitaplaştırmak, sitenin İngilizcesini yapmak, "kreyzi parti"ler düzenlemek gibi projeleri yolda.• Sitenin alternatif yararı üzerine "İtirafları okuya okuya kadınların dilini çözmeyi öğrendim. Sözlerindeki şifreleri kırabiliyorum artık. Bundan daha önemli bir şey olabilir mi?"PAZAR

dişleri ayrık olan zengin mi olur