cumhuriyet oratoryosu bir destan adam

Metin2Güncel Serverler editsiz pvp serverler edinmek isteyenler için yeni açılan serverleri paylaşarak yardımcı oluyoruz. Yapmış olduğumuz paylaşım sonrası artık oyunda PVP serveri bir süreliğine açık tutarak ve masraf yapmayarak oyunu en güzel şekilde oynayabilirsiniz. Fakat Metin2 oyununda daha fazla potansiyele sahip Engüzel Atatürk ve Cumhuriyet Oratoryosu. Atatürk ve Cumhuriyete Övgü. Bütün Koro Gökte bulutlar birikti küme küme, Bir gün yıldızı görünmez oldu ülkenin. Denizler dalgalandı delice, Feri söndü gözlerimin. Erkek O yerin, o göğün, O kaderin karardığı günlerde, El vermedi ne halife, ne sultan. Bütün Koro Öz AddThis Utility Frame. Anasayfa. Haberler. CUMHURİYETİMİZİN 98. YILINI BÜYÜK BİR COŞKUYLA KUTLADIK. 10 30.10.2021 557. Cumhuriyetimizin 98. yılını büyük bir coşkuyla Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Sinem TİMUR ve Müzik Öğretmeni Tuncer AKARSU ile öğrencilerimizin hazırlamış oldukları programla izledik. Her bitiş bir başlangıç falan değildir, her bitiş bir bitiştir. Temurcum adam onu lafın gelişi dedi ya .. #destan #TekYürek. 1. 1. 18. Kafamda mı Adınbile mutluluk veriyor insana. Koro:Yaşamak için ölmek davasıdır hürriyet, Yüzbinlerce şehidin adıdır CUMHURİYET! 1:-Bir destan adam. Bir destan için. Çeker Samsuna dalgalanarak. Bir destan bayrak. 2:-Alev alev dolaştı Anadoluda. -Bir sêlam gibi gitti Erzuruma. Classement Meilleur Site De Rencontre Gratuit. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı - Atatürk Oratoryosu – 1 İHTİYARLAR KOROSUYol kapalı, yol uzun, tanyeri karanlıkYürür Atatürk elinde ışıkGeceler mi çöktü damlar mı yıkıkYetişir Atatürk imdada o zamanAtatürk başta o zamanİşte Atatürk o zaman büyükGENÇLER KOROSUGene de O’nun buyruğu İleri!Yüreği soluğu ileriOrdular atılın ileriKartallar sınırdan sınıra uçunYiğitler koşun ileriANALAR KOROSUSana bağlandı gönüller o günBaş koydu yoluna başı olanSana eklendi sevgiler saygılarYüceydin daha da yüceldin o zamanAtatürk bir destan oldu koskocaİHTİYARLAR KOROSUAçlar açıklar yenikler yitiklerBir uçtan bir uca çırpınan vatanİnişler yokuşlar göçüşler çöküşlerKağnı kağnı ateş oluk oluk kanNineler dizlerini uzattı başınaAnalar saçlarını örttü üstüneYorgun kanatları omuzları kanSaf saftı ölüler meydanlardaVurulmuş devlerdi açıkta yatanANALAR KOROSUHey çelik göğüslü kaya omuzluDüşman binlerce engel yüz binDoruklar yüce tepeler şahinOklu kılıçla kesildi önünHALK KOROSUNasıl atıldındı düşmana süngünleEllerin kanda kırılmış kaburganNasıl d övüştündü yenilmez gücünleİnmeden bir soluk atındanBüyüktü savaşın büyüktü milletin deBastığın toprak kahramanGENÇLER KOROSUGöz seni görmeyince kör oldu o günBir seni bulmayan umutsuzduAdını anmayan mutsuzduİzinde yürüyen yol aldı o günANALAR KOROSUÖmrün koskoca bir acıydı AtatürkKimse çekmedi sencileyinBaş baştı yüreğin göz gözdüGENÇLER KOROSUKaraydı geceler doğularcaBir sen güneşçe gürledinİnanın dedin milleteİnanıca güveninHALK KOROSUEl ele çıktık yola seninleSen eğittin biz eğittik seninleAteşe ölüme gittik seninleİşte Önümüz sonumuz seninleYa varız ya yoğuz seninleGENÇLER KOROSUSen gel bize gene AtatürkYürü bizimle ölüme dirimeHep sen ol bizimleKal bizimle yürü bizimleAra bul bizimleHep sen ol bizimle Atatürk……… - Okuma Sayısı Bu yazı 56280 defa okunmuştur. 10 Kasım - Atatürk Oratoryosu - 1 10 Kasım Oratoryoları rüzgârlar esmedikçeYaşamak uyumak gibi;Kişi ne zaman dinç Dalgalanırsa bayrak bayrak yakınlar zamanla fersahlarca uzak gibi;Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz;Daha da yakınsın, daha da sıcakBıraktığın toprak gibi. Cumhuriyetimizin kurucusu, eşsiz komutan, büyük devlet adamı, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ün ebediyete intikalinin XXXX. yıldönümündeyiz. Her zaman olduğu gibi O’ nu saygı ve minnetle anıyoruz. Aziz Atam! Düşünce ve İlkelerinin ülkemiz ve milletimiz için sonsuza dek “Tek çözüm olduğunu biliyoruz. Ve inanıyoruz ki dünümüzü olduğu gibi, bugünümüzü de sana borçluyuz. Yarınımızı da sen de bulacağız. sanmayın beniBiliyorum, gelemem o yerlere bir daha Mustafa Kemal olarak. 10 Kasımlar bensiz geçecek hep. Fakat bilin ki, Kalbinizdeyim sıcak duygularınızla. Elinizdeyim verimli işler içinde, Başınızdayım verimli düşünceler boyunca. Türk milletinin gönlünde ve tüm dünyanın bağrında büyük izler bırakan Atamızı anlamak O nun ilkelerini ve fikirlerini benimsemekle mümkündür. d ağ taşıyorum omuzlarımda, Mahşere dek götüreceğim koşaraktan, Adı şanlı, yiğit paşam, genç paşam, Sana ağıt değil destanlar yaraşır. Ilık rüzgârlar esiyorduSelanik ovalarında; Çiçekler sabaha doğru...Dağ başka, sokaklar başkaydı;Gün doğumundan gece en güzel yıldızlar kaydı,Nereden geliyordu bu aydınlık?Neydi insanları birden mutlu kılan?Bir yeni mevsimdi sankiSelanik bahçelerinde yayılanAylardan Mayıs’tı;Yıllardan 1881 Selanik’te Ahmet Subaşı Mahhallesi’nde, Zübeyde Ana ile, AliRıza BabaMutlulukların en yücesinde ... Adnan Ardağı1893 Mustafa Selanik Askeri Rüştüyesinde...Mustafa adı MUSTAFA KEMAL oldu!KOROArdından Manastır Askeri İdadisi1899 İstanbul Harp okulunda MUSTAFA KEMAL1902 Harp Akademisi ve 1905’te Kurmay Yüzbaşı olarak orduya bir dev gibi aramızdasın işte!Bu, gündüz gözlerin öylesine açıkBu, gündüz gözlerin öylesine demokrasi, sen özgürlük, Böyle tanıdık, böyle bitkin, halk ümitsiz, bir bela var başımızdaMONDOROS!30 Ekim 1918...Ülke yıkılmış, parçalanmışBir ses vardı, yücelerden seslenen,Bir ses vardı, Mondoros’a karşı gelen!“ GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER” Büyümüş O,Yücelmiş, yücelmiş çağındaKafamda bilim olmuş, düşünce olmuş,Sevgi olmuş yüreğimde...Türk verir miydi, bağımsızlığını, vatanınıTürk kan verdi!Türk can verdi!Yol çizmiş bana, Ülke olmuşÖzgürlük olmuş, erdem olmuşVe yaşamak olmuş baştan O,Yücelmiş, yücelmiş çağında G. DemirayYaylılar gelip geçiyordu güneydenÖrtük kara perdeler, sallanıyordu...Utanıyordu.... Anadolu’dan gelip geçen...Milletin yüreği kan ağlıyorduAnalar haber soruyordu güneydenTarlalar kadar, ırmaklar kadar durgun AnalarÖrtük kara perdeler... sallanıyorduUtanıyordu Anadolu’dan gelip geçenGökte bir bulut geziyordu;Bir yanı kırmızıydı, bir yanı beyaz;Batı’ya yönelmiştiBelli Doğu’dan gelmiş!Gökte gezen bulut, gözümle gördüm;Tıpkı Musatafa Kemal!e benziyordu! M. Sunullah ARISOYUmutsuz değilim, umut sarsılmaz bir çelik sankiDağ gibi, deniz gibiÇığ gibi gittikçe çelik göğüslü, kaya omuzlu Düşman binlerle, engel yüzbinDoruklar yüce, tepeler şahin,Okla, kılıçla kesildi önün...Yine O’nun buyruğu ileri...Yüreği, soluğu, ileri...Ordular, atılın ileri,Kartallar sınırdan sınıra uçun...Yiğitler koşun ileri... S. BATUBaktım ki bütün gökyüzü baştanbaşa tenha, Bir kapkara matem sarıyor memleketi. Dağ başını duman almış kardeşim; Ansızın bir kara yel esti meğer penceren, Karıştı tarihin sayfaları....Toz duman içinde Anafartalar ERDOĞAN Samsun, Erzurum, Sivas,Baş döndürücü bir hız geçiyor memleketi,Nefesler tıkanıyor, adımlar şaşıyordu... Büyüdü ellerim ayaklarım, kafam!Sakarya kan akıyor boydan boya, Mehmetçik artık ayağa kalktı. Mavi bir alev geçiyor kuvvet değil, halktı. Mesut TARCAN Sakarya boylarında bir yanık türkü Akdeniz i gösteriyor Mustafa’m!Kağnılar mermi değil, iman taşıyordu...“Dağ başını duman almış” kardeşim. ERDOĞAN Elele çıktık yola seninleSen eyittin, biz eyittik seninleAteşe, ölüme gittik seninleYa varız, ya yoğuz ağaran dağlarımSana geçit olsun Seninle fışkıran kaynaklarım Sana içit doğrulmuş Samsun’aVatan doğrulmuş,Yelin çevrilmiş Sivas’aVatan çevrilmişGülün savrulmuş Afyon’aVatan savrulmuşELİN “Ordular !”deyinceVatan devrilmiş düşmanaDalın çiçeklenivermiş utku utkuAl al doluvermişinCumhuriyetinle vatana. Burdurlu“Uygar bir millet “diyor AtatürkUygar bir Türk milleti Bu yoldan dönülür mü geriye Köyleriyle kentleriyle ülkümüz Atatürk ün istediği Türkiye. Talip ApaydınBizler genciz, yeniyiz daha,Seni görmeden yetiştik, büyüdük. Tarlaları ırmakları suladı , Bizi de sevgin büyüttü GENÇLİĞE HİTABESİEy Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini, İlelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün İstiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok na-musait bir mahiyette tezahür edebilir, İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleri ile tevhit edebilirler. Millet fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş Türk İstikbalinin evladı! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen; Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda ATA’YA CEVABI Ey Büyük Atam! Türk gençliği olarak Bağımsızlığın, Egemenliğin, Cumhuriyet ve inkılâpların bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk İlkelerinden ayrılmayacağımıza, zorlukları yeneceğimize namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk Milletine Mustafa Kemal’sinSen Mustafa Kemal sinSöyler türkünü aydınlıklar Söyler Asya, AfrikaEngin bozkırların yoksul çocuğuDefne dallarında barışSöyler Mustafa Kemal’sinBir devrim ağacıYeşillerle mevsim mevsimBir kuşak us dolu yarınlardaElif elif yüreklerde çiçekBir yolsun evrensel Mustafa Kemal sinŞafak göklerinde açan güneşYağmur yağmur bereketDağlarda, ovalarda, ses, mutlulukSalkım söğütlerde yurt kokusuToprağın Mustafa Kemal’sinAçmış bahçende uygarlık çimenleriNewton, Galile ışımış gecelerindeSen ey Anadolu insanı Öpmüş alnından baştan başa AvrupaSen... senSen Mustafa Kemal sin. M. Güner DEMİRAY Mustafa Kemal Seslense Yüzyıllar öncesinden Yüzyıllar sonrasından sesleniyorum sizeBen Mustafa Kemal im hey...Ben Mustafa Kemal büyük denizlerim vardır benimÖzgürlüğü içmiş dalgalarımÖzgürlükte kabarmış dalgalarım vardır benimBen Mustafa Kemal’im Karanlığı deler binip gelmiş kahramanGökçe gözlerine türküler yaktığımızHani bir güneş doğmuştu ya Samsun’danİşte benim... Ben...Mustafa gözlü kızları yurdumun Dağları taşları denizleriSen hey MehmetAslan yeleli ışığı sınırlarımınTutun ellerinden birbirinizin Sevginizi boşaltın üzerimeSevgilerinizle beni öncesindenYüzyıllar sonrasından gelir sesimSevdiğim bir tanem TürkiyelimSen var oldukça belli kiBen Mustafa Kemal im. Vural Vahit SUİÇMEZBildik, anladık ATAM, Bildik, anladık 10 Kasım 2001’e senden uzaklaşmanın milletimize ne gibi felaketler getireceğini anlamış olarak çağdaşlığa, laikliğe giden yol düşünce ve ilkelerinden geçer biliyoruz bir meşale yaktın ki bize ey Atatürk Senin evladın olarak artık izinden dönmez, Ölümüm başka ateş yaktı gönüllere; fakat Güneşin nuru söner de, o ateşler sönmez Hüseyin RIFAT - Okuma Sayısı Bu yazı 24381 defa okunmuştur. Oluşturulma Tarihi Ekim 09, 2018 101229 Ekim kutlamalarının yaklaşmasıyla birlikte birçok eğitim görevlisinin gündemindeki konu, oratoryo seçenekleri ve kutlama programları oldu. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda öğrencilerle birlikte unutulmaz bir etkinlik hazırlamak isteyen eğitimciler, internet üzerinden örnekleri sorgulamaya başladı. İşte, fikir edinebileceğiniz oratoryo seçenekleri ve kutlama programları29 Ekim kutlama programları, Cumhuriyet Bayramını güzel ve anlamlı kılmak için önem arz ediyor. Okullarda ya da etkinlik alanlarında gerçekleştirilecek olan etkinlikler için oratoryo ve kutlama programı hazırlamak isteyen eğitimciler, internet üzerinden seçenekleri değerlendirmeye devam ediyor. İşte, oratoryo ve 29 Ekim kutlama programlarından bazı örneklerORATORYO ÖRNEĞİCUMHURİYET MARŞI Cumhuriyet Cumhuriyet en güzel yönetimsin Cumhuriyet Cumhuriyet Ata’mdan emanetsinKOROKuşatılmıştı yurdumuz / Dağıtılmıştı güçlüydü / Ama yoktu hiç korkumuzBaş eğmişken önünde / altı asır her zorluk / Göçtü bir çınar gibi / koca imparatorlukÇatırdattı bu göçüş / göklerini vatanın / Duyunca silkindi / Türk narasını "Ata"nın!…………… Haykırdı kadın, erkek / "İhtilâl var, ihtilâl" / Çiğnenemez yerlerde / mübarek / şanlı hilâl.…………… Alev alev bayrağım / kızıllıklarda yandı / Bütün millet "Kemal"in / etrafında toplandı!…………… Çekince Mehmetçik'ler / kılıçları kınından / Göl göl oldu her taraf / korkak düşman kanından!…………… Birleşti siperlerde / gazilerle, şehitler / Yeni bir düzen verdi / dünyaya koç yiğitler!KOROBiz yarının büyükleri/ Unutmayız o günleri/ Çalışırız hiç durmadan/ Işıtırız geceleriCUMHURİYET MARŞI Dalgalansın her tarafta şanlı Türk’ün bayrağı2 Korumaktır ve yüceltmek azmimiz bu toprağı Bu vatan hiç sensiz olmaz ey güzel cumhuriyet2 Milletim öyle demiştir, Ya ölüm ya hürriyet.……………… Ata'mın aziz kılıcı / Kesti bitirdi savaşı / Getirdi büyük barışı / Cumhuriyettir tek kurtarıcı.……………… Eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti / Zaferle kalbimize yazdık Cumhuriyeti...EMANETİNE SAHİBİM ATAMEğilmez dimdik başımla gönül verdim hürriyeteTürke yaraşan gücümle bağlıyım Cumhuriyet’eAydınlık yolun sonsuza kadar damarlarda kanla akarİlkeler bana özgürlük kadar emanetin oldu AtamKOROTürkoğlu Türk'üz bu vatanda ebediyen / Ürkmeyiz ürkmeyeceğiz al / ay yıldızlı bayrağımız var / Kanla / kemikle kutsallaşmış toprağımız MARŞI Hürriyete aşığız cihan bizi tanıyor 2 Rahat uyu Atatürk ilkelerin yaşıyor……………… Rahat uyusun şehitlerimiz / atalarımız / İnmeyecek gökten yere bayrağımız.………………. Yorulmak / yılmak yakışmaz bize / Elbette tarih şaşacak / Türk'üz / Türk kalacağız / İlimle / insanlıkla / dünyaya sesimizi duyuracağız /Gökler çıkabildin / uçabildinse derindir / Tarihi kendin yazıyorsan / eserindir /Bahsetme bugün sade / dünün mucizesinden / İnsan utanır sonra yarın kendi sesinden. /Asrın yaşamak hakkını / vermez sana kimse / Sen asrını üstünde izin varsa benimse;Bin dokuz yüz yirmi üç / Yirmi Dokuz Ekimde / Şan ve şeref içinde / Erdik Cumhuriyete / Var olsunCumhuriyet / Yaşasın Türk Milleti / Bizler yaşatacağız / Şanlı Cumhuriyeti!29 EKİM KUTLAMA PROGRAMI……………………….. İLKOKULU EKİM CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMA Sayın okul müdürüm, değerli öğretmenlerim, saygıdeğer misafirler ve sevgili arkadaşlar! 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 95. yıl dönümünü kutlamak amacıyla hazırladığımız programımıza hepiniz hoş Ekim 1923 yılında ilan edilen Cumhuriyet bugün 94 yaşında. Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Cumhuriyetimizin kuruluşunda emeği geçen bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Sizleri Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimizin manevi huzurunda bir dakikalık saygı duruşuna ardından da İstiklal Marşı’mızı okumaya davet Sevinçle, sağlıkla geçsin. Sabahımız, akşamımız. Kutlu olsun hepimize, Cumhuriyet Sayın okul müdürümüz “……………………………………….….’ ı günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yapması için buraya davet Müdür Bey’ e konuşması için teşekkür Yirmi dokuz Ekim'de, Yeni bir ay parladı. İşte bu parlak ayın, Cumhuriyettir 3-A sınıfı öğrencilerini “Bugün” adlı şiiri okumaları için buraya davet Arkadaşlarımıza teşekkür Yirmi dokuz Ekim'de, Bütün ışıklar yansın, Caddeler baştan başa, Bayraklarla Anasınıfı öğrencilerini “Atatürk” adlı şiiri okumaları için buraya davet Arkadaşlarımıza teşekkür Elele tutuşalım, Hiç değişmez bu niyet, Yaşasın Türk Milleti, Yaşasın 2-A sınıf öğrencilerini “Cumhuriyet” adlı şiiri okumaları için buraya davet Genç, ihtiyar, kadın, kız, İşte sokaklardayız. Başımızda ay yıldız Seninle 1-A sınıfı öğrencilerini “……………………………………” adlı orotoryoyu sunmaları için buraya davet Arkadaşlarımıza teşekkür Kurtuluş Savaşı’nın Bize aydınlansın,Seninle 4-A sınıfı öğrencilerini “Bugün” adlı şiiri okumaları için buraya davet Arkadaşlarımıza teşekkür ederiz. Sen özgürlük yolusun, Güzellikler doğruluk olsun, Seninle Son olarak 3- A sınıfı korosunu Cumhuriyet ile ilgili şarkıları söylemeleri için buraya davet Arkadaşlarımıza teşekkür Atatürk önderimiz, Işıklı sevinçliyiz,Seninle Arkadaşlarımıza teşekkür Cumhuriyetimizin 94. yıl dönümü dolayısıyla hazırladığımız programımız burada sona katıldığınız ve bizleri dinlediğiniz için çok teşekkür ederiz. 1Rumeysa Öykümüz söylenir dört bir yandaKuş uçmaz,kervan geçmez yollardaYabancılar bir pasta gibi,paylaşmışlar yurdumuVatanım işgal altındaOsman Bir gök kuşağı belirir o andaAysu Yeter, öz vatanımızdaVatansızlar gibi boynumuz bükük,Yeter, öz toprağımızda,Sürgünmüş gibi, başlarımız eğikAyşe değiştiği,koşanların uçtuğu,duranların düştüğü yüzyıl…Ve adı ’HASTA ADAMA ÇIKMIŞ OSMANLI’’ hep beraberERKEKLER Fabrika yok,elektirik yokYok yok…Hastane yok,Doktor,ebe yok…okul yok,Öğretmen yok…Sümeyra Yurdumuz bakımsız,halk yoksul perişan…İrem Mustafa Kemal bu kötü durumu yurdumuza göz savaş dört bir yandan topraklarımıza Dökün ,yaprağınızı dallarım dökün,Akın, yaslı yaslı sularım akın,Bükün ,boynunuzu,bayraklar bükün,Bir alınmaz kalem vardı, Su Yıl 1915 2Çanakkale savaşları…Koşuyor Mustafa KemalConkbayırı, Gelibolu sulandı,baştan başa kanlar ile.’ÇANAKKALE GEÇİLMEZ ! ’’ Hep beraberTarih böyle geldi Çanakkale içinde vurdular beni,Ölmeden mezara koydular beni,Oy! Gençliğim eyvah!Kağan Yıl 1918Birinci Dünya Savaşı bir elden Nur Yıkılmış,parçalanmış bir vatan,İçimiz kan ağlıyor, Ankara’nın taşına yaşına bizi esir feleğin işine Yunan İzmir’e gemileri İstanbul Boğazı’na demir mu Mustafa Kemal!Düşmanı yurttan kovmak Bilirim anacığım, titrer gürül yanar helal et Yıl 1919, Mayısın 19’u,Uyanın Samsunlular,Ufukta bir gemi ölüme eş,uyanın Samsunlular Yanaşır gemi limana. Değişir birden gelişler ola. 3Mustafa Kemal Paşa. Hep beraberAyşe Anadolum düşmanla dolu,vatan vardı;ucundan tutmuştu,yurdun,Nabzını geliyordu sesi. Evet, Yıl 23 Büyük Millet Meclisi Kemal,meclise başkan 30 Ağustosta Dumlupınar’daOrtalık döner cehennemeYıkılır gök,düşman Alınır Afyonkarahisar,alınır vatan,Ordular,zaferle çıkar güne,Uzanır Mustafa Kemal’in eli, İzmir’ Ordular,9 Eylül’de aldılar İzmir’i…Murat Biz ki,Türk Milleti tarihler yazıldı yazılalıHEP VARDIK. Hep beraberHür doğduk anamızdan ,yine hür BERABER Yenmişti haini,kovmuştu gelmişti;Geri kalmışlıkla ’Gençlik yurdun en sağlam ,korkusuzca vatanı,devrimleri’’Diyordu Cumhuriyet Sakarya’ Cumhuriyet Dumlupınar,Osman Cumhuriyet Kocatepe’dir,Ki; bu savaşlar ile,Anadolu’ya kök Son hızla yurdu yoksulluktan yükselterek devrimler yapılmalı. 4Tuğçe Harf devrimi,giysi devrimi,ölçü devrimi;Soyadı,Medeni yasa devrimi…Oğuz Can Daha daha okullar açıldı,fabrikalar ağlarla yurt,baştan başa BERABER Atatürk durmuyordu,yepyeni bir vatan Ben Atatürk derim ki;Yurdumuz ağaçlarla,yollarla,fabrikalarla dolacakÇalışacaksınız dahaKağan Ben Atatürk derim ki;Ellerinizde bilginin,hürriyetin doğmak üzere olan bir çağa evren kardeşliğinde çoğalacaksınız Ben Atatürk derim ki;Yükseleceksiniz göğe , yıldıza, sonsuza BERABER Biz ki Atatürk’üz;Dilimizde bir kurtuluş marşı,İyiden,güzelden,özgürlükten karanlığa karşı…Cihat Ey Türk Gençliği;Birinci vazifen ,Türk istiklalini,Türk Cumhuriyeti’ni ilelebet muhafaza ve müdafa BERABER Birinci vazifem, Türk istiklalini,Türk Cumhuriyeti’ni ilelebet muhafaza ve orotoryolardan özel günlere uygulanabilir. PEKER Kayseri Barosu Başkanlığı’nca Cumhuriyet’in 95. Yıldönümü dolayısıyla düzenlenen “Cumhuriyet Oratoryosu” izleyen herkesi adeta büyüledi. Oratoryoyu Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Metin Feyzioğlu da izledi. “Millilik” ve “avukatlığa staj için devlet sınavı” açıklamalarına karşı eleştirilere de yanıt veren Feyzioğlu, “Türkiye Barolar Birliği millidir, milli kalacaktır. Şu anda 25 bin stajyer avukatımız var. Hukuk fakültelerinde 70 bin hukuk öğrencisi var. 120 bin avukata ulaştık. Bu sayı artışıyla bu meslek sürdürülebilir değil. Romantik yaklaşımlarını vestiyere asınız, dünyanın gerçeğine dönünüz” dedi. Kayseri’de temaslarda bulunan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Metin Feyzioğlu, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Av. Sabri Erdal Güngör ile birlikte meslekte 40, 50 ve 60 yılını dolduran ve 2016-2018 yılları arasında baroda görev yapan avukatlar için düzenlenen plaket törenine katıldı. Törende, Kayseri Barosu Başkanı Av. Cahit Dursun’un eşliğinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Akın ile baroda görevli çok sayıda avukat da hazır bulundu. Feyzioğlu, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi “Biz bugün hangi mücadeleyi veriyorsak, hangi başarılara imza atabiliyorsak bunun tamamı sizin tuğla üstüne tuğla koyarak inşa ettiğiniz bina sayesindedir. Bu sebeple bizler size minnettarız. Bugün avukatlığın çok derin çok büyük sorunları var. Ama bunların hepsi aşılır. Sadece bir ufak anekdot anlatmak istiyorum. Bugünün sorunlarının nasıl aşılabilir sorunlar olduğunu bilmemiz için. Hâkim ve savcı kıdemimizde bir düşüş var. 3 yıl bir kıdemle şu an çalışmak zorundayız. Hukukçu kalitemizde de maalesef bir düşüş var. Bunu biliyoruz. Cumhuriyet kurulduğunda dün Cumhuriyetimizin 95. Yılını idrak ettik Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile Ankara hukuk mektebi kurulduğunda Ankara hukuk mektebinde okuyacak hukukçuya ihtiyaç var. Neden çünkü İstanbul, mütareke dönemi zihniyetiyle Cumhuriyeti inşa etmek, Cumhuriyeti bir hukuk devleti olarak bina etmek mümkün değil. Ankara’da bir hukuk mektebi açılıyor. Hocalar getirtiliyor ama öğrenci lazım. Bunu o tarihte yaşayan bir büyüğümden dinledim. Kravatlı bir beyefendi kahvehaneye geldi. Dedi ki, az ileride Ankara hukuk mektebi diye bir mektep açıldı haydi kaydolmak isteyen varsa gelsin. Biz kahvede otururken kendimizi bir saat içinde Ankara hukuk mektebinin öğrencisi bulduk. Hani Cumhuriyet böyle kuruldu diyoruz ya işte Cumhuriyet böyle de kuruldu. 3 yıldı o zaman hukuk fakültesinin süresi, çünkü 4 yıla vakit yoktu. 3 yıl sonra sahaya savcıları, hâkimleri, avukatları, Cumhuriyetin hukukçularını sürmemiz lazımdı. 4 yıl vakit yoktu. 3 yıl. HANGİSİNDE AVUKATLIK YAPMAK İSTERSİNİZ? Ve 10, 15 yıl içinde muazzam içtihatlar üretecek kadar yetişti bu avukatlar. Evet, başta sıkıntı çektik. Şimdi çok açık bir şey söyleyeceğim. Neyi tercih edersiniz? Hâkim ya da savcı cübbesi giymiş ama dışarıdaki bir istihbarat örgütünün kurdurduğu bir çete reisinden emir ve talimat alan bir mahkemede mi avukatlık yapmak istersiniz yoksa bilgi eksiği olan ama bu bilgi eksiğini kapatacak bir hâkimin, bir savcının olduğu duruşma salonunu mu tercih edersiniz? Bu aslında tartışma götürmez bir soru. Tercihimiz elbette ikinciden yana. MİLLİ DAVANIN NEFERLERİYİZ BİZ Hep birlikte, umutsuz cümleler kurmadan başaracağız. Sorunları tespit edeceğiz ve hepsinin üstünden hep beraber geleceğiz. Çünkü milli davanın neferleriyiz biz. En önemli şey milli olmaktır. Kendimizi pek süslü sıfatlarla ifade edebiliriz. Sosyal demokrat, milliyetçi, muhafazakâr ne dersek diyelim. Milli olmadığımız sürece, bu vatan için yüreğimiz çarpmadığı sürece bu sıfatların üç kuruşluk değeri yoktur. Önce vatan ve en vatansever görevini en iyi yapandır. Biz görevimizi en iyi yapmanın aşkıyla çalışıyoruz. Bunu da sizden öğrendik. Size de layık olmaktır tüm gayemiz.” DEDE PLAKET, TORUN RUHSAT ALDI Feyzioğlu, konuşmasından sonra meslektaşlarına plaketlerini takdim etti. Törende ilginç bir an da yaşandı. Meslekte 60 yılını dolduran Av. Nuri Büyükkeçeci plaket alırken, torunu Av. Sinem Büyükkeçeci de ruhsat aldı. CUMHURİYET ORATORYOSU’NU İZLEDİ TBB Başkanı Feyzioğlu akşam saatlerinde de Kadir Has Kültür ve Kongre Merkezi Konferans Salonu’nda Kayseri Barosu Başkanlığı’nca Cumhuriyet’in 95. Yıldönümü dolayısıyla düzenlenen “Cumhuriyet Oratoryosu”nu izledi. Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçıları tarafından anlatılan, sanatçı Murat Atak tarafından derlenerek sahneye uyarlanan oratoryonun bir de sürpriz konuğu vardı. Vatan şairi Fazıl Ahmet Bahadır’ın katılarak bir şiir okuduğu oratoryo, izleyicilerden büyük ilgi gördü. İŞTE KAHRAMANLAR BURADA Oratoryonun ardından sahneye çıkan Kayseri Baro Başkanı Av. Cavit Dursun, şunları söyledi “İşte biz buyuz. Türkiye Cumhuriyeti bu şartlarda bu şekilde kuruldu. Ancak bugün izlediğimiz bu çalışma bizim tarihimiz. 5 bin yıllık tarihimiz. İşte biz buyuz ve bu süreç bugün de aynısıyla sürüyor. Gökten kahramanlar beklemeyeceğiz. İşte kahramanlar burada. Bu devletin, bu milletin, bu vatanın sahipleri burada. Orta Asya’dan başlayan tarihi yolculuğumuzda üç kıtada biz bunları yaşadık ve her defasında bitirdik dediklerinde, Türk’ü bitirdik, Türk milletini bitirdik dediklerinde bu millet şahlandı. Bugün 30 Ekim 2018. Mondros’un 100. Yıldönümü. Türk’e kefen biçenin, Türk milletine kefen biçenin, Türk vatanı üstünde hesaplar yapanın sonu 100. Yılında işte bugün 30 Ekim 2018. İşte Cumhuriyet. Kelimeler kifayetsiz. Kayseri muhteşem. Kayseri Barosu muhteşem. İşte biz buyuz. Biz Türk’üz, Atatürkçüyüz, çağdaşız, Müslümanız, biz buyuz. Yerliyiz, milliyiz, çağdaşız, ulusalız, biz bunların karışımıyız. Hiçbirini suçlamadan, hiçbirini ayırmadan hepsi bizim. İşte bugün bunu sergileyen sanatçılara sağ olun, var olun diyorum.” İZMİR MARŞI SÖYLEDİLER Oratoryo sonunda TBB Başkanı Feyzioğlu ve Kayseri Barosu Başkanı Cavit Dursun sahneye çıkarak izleyicilerle birlikte İzmir Marşı’nı söyledi. MİLLİLİK VE DEVLET SINAVI ELEŞTİRİLERİNE YANIT Kayseri’de programlarına devam eden Feyzioğlu, yeni avukatların yemin ve ruhsat törenine de katıldı. Törende bir konuşma yapan Feyzioğlu, “millilik” ve “avukatlık stajına başlayabilmek için getirilmesi planlanan devlet sınavı” açıklamalarına ilişkin eleştirilere yanıt da verdi. Feyzioğlu, özetle şunları söyledi “Milli mücadelede Türk kadını haklarını kazanmıştır. Şimdi bunlara, Cumhuriyete sahip çıkarak dört elle sarılma zamanı değil midir? Cumhuriyet hukuka saygıdır. Adalet paydasında buluşmak adalet paydasında kucaklaşmak bizim için beka meselesidir. Türkiye’nin her yerini altı kere gezdim. Memlekette ayak basmadığım yer yok. Bu ülkede bu millet ne bölünmek ne parçalanmak ne de düşmanlaştırılmak istemiyor. Bu millet farklı siyasi dünyalardan gelebilir ama müştereğimiz vatandır, müştereğimiz bu vatanı taçlandıran Cumhuriyettir, doğru anlamamız doğru içselleştirmemiz kaydıyla Mustafa Kemal’in kendini tanımladığı şekilde Atatürk’tür. TÜRKİYE TABLOSU VARDI Ben bunu Kayseri Barosu’nun muhteşem Cumhuriyet Oratoryosu organizasyonunda gördüm. Salonda bir Türkiye tablosu vardı. Siyasi yelpazenin her yerinden rengarenk ama yüreği bayrak, millet için çarpan vatandaşlarımız vardı, meslektaşlarımız vardı. Kayseri Barosu’na, Cavit Başkanımın, kahraman başkanımın, delikanlı başkanımın şahsında şükranlarımı sunuyorum. Hayatım boyunca unutmayacağım, memleketimle, ata toprağımla gittiğim her yerde tarifsiz gurur duyacağım bir gün yaşadık. TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ MİLLİDİR, MİLLİ KALACAKTIR Buradan bir hususa da cevap verme ihtiyacı içindeyim. Biz milliyiz dediğimizde bize saldıranlar var. Biz bu vatanın neferiyiz dediğimizde bizi kınayanlar var. Buradan ilan ediyorum. Türkiye Barolar Birliği millidir, milli kalacaktır. Bizim milliyetçiliğimizi, milli duruşumuzu, üniter devletten tavizsiz yana oluşumuzu kim kınıyorsa onun sözleri göğsümüzde madalyadır. Çünkü önce vatandır, önce millettir. Devlet çatırdarsa hepimiz altında kalırız. Yalnız şunu unutmayın. Devleti çatırdatmamak için adaleti mülkün temeli yapmak zorunludur. Çünkü hangi inançtan, siyasetten, ırktan, mezhepten, anadilden gelirse gelsin herkesin ama herkesin 81 milyon vatandaşımızın ben Türk milletinin asli unsuruyum diyebilmesi için yargıya güvenmesi, yargıya sığındığında bu yargı beni korur demesi lazımdır. Bu hissi vatanın her köşesinde vermeyi başarmadığımız sürece Allah muhafaza ülkemiz dağılma sürecine girer. Buna da asla biz avukatlar ve Türk milleti elbette izin vermez. Bizi kınayanlara, laf söz söyleyenlere sözüm budur. Siz ne kadar bize milli duruşumuz için söz söylerseniz, bu duruşumuz o kadar güçlenecektir. Bizim bu duruşumuz o kadar daha kararlı hale gelecektir. Sözümüz budur. ROMANTİK YAKLAŞIMLARINIZI VESTİYERE ASIN, GERÇEĞE DÖNÜN Dün önceki gün buradan bir açıklama yaparak hukuk fakültesini bitirenlerin devlet sınavına girmesini istiyoruz artık dedim. Tekrarlıyorum. Her sözümüzü çarpıtıp nedense yanlış anlamaya meraklı olanlara tane tane buradan bir kez daha anlatıyorum. Tane tane anlatıyorum ki anlaşılsın. Şu anda 25 bin stajyer avukatımız var. Hukuk fakültelerinde 70 bin hukuk öğrencisi var. 120 bin avukata ulaştık. Bu sayı artışıyla bu meslek sürdürülebilir değil. Romantik yaklaşımlarını vestiyere asınız, dünyanın gerçeğine dönünüz. Hukuk fakültelerinin kalitesinin artması, evlatlarımızın 21. yüzyılın dünyasında rekabete hazır yetişebilmesi için kaliteli eğitim istiyoruz. Bu analar, babalar evlatlarını kaliteli eğitim alsınlar diye büyüttüler, bu fedakârlıkları yaptılar. 3 tane hocası olan hocaları uçakla gelip bir saat bir şehirde kalıp ders veren fakültelerde diploma alsınlar diye yetiştirmediler. Vatana millete hayırlı hukukçular olsunlar diye yetiştirdiler. O zaman devletimizin de bir görevi vardır. El birliğiyle hukuk fakültelerinin kalitesini artırmak. Bunun da bilinen bir tek yolu vardır şu anda. İlk adımı. Bu ilk adım nedir? Derhal bir sınav çıkarmaktır. Anlamak istemeyenler bunu avukatlık sınavı gibi görüp avukatlık sınavını devlet mi yapacak dediler. Tekrarlıyorum. Anlamak istemeyenler için tane tane tekrarlıyorum Kayseri’de. MÜLAKATSIZ YAZILI SINAVDAN SÖZ EDİYORUM Hukuk fakültesini bitirip, avukatlığa, hâkimliğe, savcılığa, noterliğe müracaat eden olan tüm mezunların gireceği bir sınavdan söz ediyorum. Avukatlık sınavından söz etmiyorum. Avukatlık stajına müracaat etmeden önce devletin yaptığı bitirme sınavından asgari bir puanı aldığını belgelemekten söz ediyorum. Mülakatsız bir yazılı sınavdan söz ediyorum ve böylece memleketin her yerindeki hukuk fakültelerinin hiç olmazsa asgari bir kaliteye ulaşmasından söz ediyorum. Bu noktada da sayın Adalet Bakanımızın girişimlerini YÖK Başkanımızın girişimlerini sonuna kadar desteklediğimizi buradan bir kez daha ilan ediyorum. Açık söyleyeyim. Ankara Barosu ve Türkiye Barolar Birliği yöneticiliklerimde bugüne kadar gördüğüm avukat için, salt avukat için hizmet yapan bir Adalet Bakanı’na, Sayın Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e sahip olduğumuz için de şanslıyız. Marifet iltifata tabiidir. Kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. YOLUNUZ AÇIK OLSUN Yolunuz açık olsun meslektaşlarım. En önemli şey isminiz. O ismi koruduğunuzda bu meslek size şan, şöhret, para hepsini kazandırır. Ama hedefinizi para yaparsanız her şeyinizi kaybedersiniz. Hak yolundan ayrılmayın, yolunuz açık olsun.” Feyzioğlu daha sonra yeni avukatlara ruhsatlarını takdim etti. Tören sırasında avukatlığa ilk adımını atanların ailelerinin de heyecanlı oldukları gözlendi. MESLEK USTALARINI UNUTMADI Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Metin Feyzioğlu, Kayseri Barosu’nda gerçekleştirilen yeni avukatların yemin ve ruhsat töreninin ardından Kayseri Barosu eski Başkanları’ndan meslek ustası Av. Murat Şirvanlı’nın yazıhanesine giderek, eşinin rahmetli olması nedeniyle kendisine taziye ziyaretinde bulundu. Feyzioğlu’na, Kayseri Barosu Başkanı Av. Cavit Dursun ile Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Av. Sabri Erdal Güngör de eşlik etti. Feyzioğlu, buradan da önceki günkü törene rahatsızlığı nedeniyle katılamayan Kayseri Barosu eski Başkanları’ndan Av. Süleyman Sağlam’ı evinde ziyaret ederek bugüne kadarki hizmetleri için kendisine plaket takdim etti. Haber ile ilgili Görseller

cumhuriyet oratoryosu bir destan adam